%25
Sainte Beuve'e Karşı %15 indirimli Marcel Proust
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257030861
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
222
Basım Yeri
Ankara
Baskı
2
Basım Tarihi
2021-12
Çeviren
Roza Hakmen
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Contre Sainte-Breuve

Sainte-Beuve'e Karşı

48,00TL
36,00TL
%25
Satışta değil
9786257030861
406558
Sainte-Beuve'e Karşı
Sainte-Beuve'e Karşı
36.00

1908 yılının sonbaharının sonunda, Proust, yorgun halde evine döner. Uzun süre kendini meşgul eden Kayıp Zamanın İzinde'yi bir tarafa bırakması gerekecektir. Zihninde canlanan bir dizi fikir ve çözümlemelerin başyapıtının içinde yer almasını istemez. Le Figaro için bir makale kaleme almaya karar verir: “Sainte-Beuve'e Karşı”. Altı ay sonra bu hacimli yazısı üç yüz sayfalık bir denemeye dönüşecektir. Bu kitapta annesiyle özgürce sohbet eden yazar, Sainte-Beuve hakkındaki düşüncelerini kişisel hatıralar, arkadaş portreleri, okuma izlenimleri etrafında örer: İşte Guermantes şatosu: İşte Balzac'ın büyük okurları... Balzac, Baudelaire ve Gérard de Nerval etrafında yapılan okumalar... Proust, gündelik yaşamından kesitler sunmanın ötesinde, bir insanın çevresiyle kurabileceği olağanüstü ilişkiyi de gözler önüne serer. Yüzyılının en büyük romancısı, aynı zamanda büyük bir eleştirmen olabileceğini bu kitabıyla kanıtlar.

“Akla verdiğim önem her geçen gün azalıyor. Bir yazarın, izlenimlerimize ilişkin bir şeyleri ancak akıldan bağımsız olarak yakalayabileceğini, yani kendine ait bir şeylere ve sanatın tek konusuna, aklı bir kenara bırakarak ulaşabileceğini her geçen gün daha iyi anlıyorum. Aklın bize “geçmiş” diye sunduğu şey aslında geçmiş değildir. Aslında hayatımızın her saati, tıpkı kimi halk efsanelerindeki ölülerin ruhları gibi, ölür ölmez somut bir nesnenin içine gizlenerek onda vücut bulur. Oraya hapsolur ve biz o nesneye rastlamazsak, temelli orada hapis kalır.”

  • Açıklama
    • 1908 yılının sonbaharının sonunda, Proust, yorgun halde evine döner. Uzun süre kendini meşgul eden Kayıp Zamanın İzinde'yi bir tarafa bırakması gerekecektir. Zihninde canlanan bir dizi fikir ve çözümlemelerin başyapıtının içinde yer almasını istemez. Le Figaro için bir makale kaleme almaya karar verir: “Sainte-Beuve'e Karşı”. Altı ay sonra bu hacimli yazısı üç yüz sayfalık bir denemeye dönüşecektir. Bu kitapta annesiyle özgürce sohbet eden yazar, Sainte-Beuve hakkındaki düşüncelerini kişisel hatıralar, arkadaş portreleri, okuma izlenimleri etrafında örer: İşte Guermantes şatosu: İşte Balzac'ın büyük okurları... Balzac, Baudelaire ve Gérard de Nerval etrafında yapılan okumalar... Proust, gündelik yaşamından kesitler sunmanın ötesinde, bir insanın çevresiyle kurabileceği olağanüstü ilişkiyi de gözler önüne serer. Yüzyılının en büyük romancısı, aynı zamanda büyük bir eleştirmen olabileceğini bu kitabıyla kanıtlar.

      “Akla verdiğim önem her geçen gün azalıyor. Bir yazarın, izlenimlerimize ilişkin bir şeyleri ancak akıldan bağımsız olarak yakalayabileceğini, yani kendine ait bir şeylere ve sanatın tek konusuna, aklı bir kenara bırakarak ulaşabileceğini her geçen gün daha iyi anlıyorum. Aklın bize “geçmiş” diye sunduğu şey aslında geçmiş değildir. Aslında hayatımızın her saati, tıpkı kimi halk efsanelerindeki ölülerin ruhları gibi, ölür ölmez somut bir nesnenin içine gizlenerek onda vücut bulur. Oraya hapsolur ve biz o nesneye rastlamazsak, temelli orada hapis kalır.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat