Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753901208
Boyut
135-195
Sayfa Sayısı
381
Basım Yeri
İstanbul
Basım Tarihi
1995-02

Yunus Emre

Yayınevi : E Yayınları
8,00TL
Satışta değil
9789753901208
397201
Yunus Emre
Yunus Emre
8.00
"Yunus'un şiirleriyle Batı dünyası ilk kez 1438 ve 1458 yılları arasında Osmanlı zindanlarında yatan bir İtalyan sayesinde karşılaştı. Bu italyanın çevirilerini Onaltıncı Yüzyıl başlarında Martin Luther, Erasmus ve Sebastian Frank kendi dillerine aktararak Avrupa'ya tanıtılır. Şöyle bir soru akla geliyor: Rönesans'ın bu üç hümanistnin zihinlerine, onları zincirlerinden kurtaran düşüncelerin ilk tohumlarını, onlardan iki yüzyıl önce yaşayan bu genç Türk şairi, bu genç Türk devrişi mi attı acaba?"
Pierre SEGHERS
"Elbette ki ününün Türk sınırlarını da aşması gerekiyordu. Zira, yalın ve doğrudan sözleriyle, yoğun ve gürbüz şiiriyle, coşkuları ve aşk ateşiyle Yunus inanan ve inanmayan tüm yürekleri etkiliyor."
D. Halbout da TANNEY
"Bin yıla yakın bir kültürel değişimden sonra bile Yunus Emre'nin dilini hem Halk katmanları, hem aydınlar tümüyle anlıyorlar. Nice yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen yapıtı tazeliğinden hiçbir şey yitirmedi. Onun bu büyük başarısını dilbilim ekleminde aramak gerekir. Yapıtı uzun ömrünü halkçı diline borçlu"
Prof. Louis BAZIN
"Nasıl çölde izlenen bir bedevi yakalanmamak için devesinin bıraktığı izleri yok ederse, sanki Yunus Emre'de öyle, fiziksel varlığını, kılıcının gizemle delip geçtiği tinsel "ben"ini anımsatacak her şeyi silip atmış şiirlerinden . Sever Dost'u O'nunla birleşir, artık kendi olmaktan çıktığı için kendisindeki varlığı da dünyadan kaçırır. Eğer Dost'un evindeyseniz rahatça bakabilirsiniz dünyaya artık, şimdi dünya vahşi ve acımasız değil. Madem ki Dost Yunus'tur ve çeşmelerden damar damar, sel gibi akan suyudur, O'na olan susuzluğa O'nunla birlikte kanmak için bu pınardan içmeniz yeter."
Yves REGNIER
  • Açıklama
    • "Yunus'un şiirleriyle Batı dünyası ilk kez 1438 ve 1458 yılları arasında Osmanlı zindanlarında yatan bir İtalyan sayesinde karşılaştı. Bu italyanın çevirilerini Onaltıncı Yüzyıl başlarında Martin Luther, Erasmus ve Sebastian Frank kendi dillerine aktararak Avrupa'ya tanıtılır. Şöyle bir soru akla geliyor: Rönesans'ın bu üç hümanistnin zihinlerine, onları zincirlerinden kurtaran düşüncelerin ilk tohumlarını, onlardan iki yüzyıl önce yaşayan bu genç Türk şairi, bu genç Türk devrişi mi attı acaba?"
      Pierre SEGHERS
      "Elbette ki ününün Türk sınırlarını da aşması gerekiyordu. Zira, yalın ve doğrudan sözleriyle, yoğun ve gürbüz şiiriyle, coşkuları ve aşk ateşiyle Yunus inanan ve inanmayan tüm yürekleri etkiliyor."
      D. Halbout da TANNEY
      "Bin yıla yakın bir kültürel değişimden sonra bile Yunus Emre'nin dilini hem Halk katmanları, hem aydınlar tümüyle anlıyorlar. Nice yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen yapıtı tazeliğinden hiçbir şey yitirmedi. Onun bu büyük başarısını dilbilim ekleminde aramak gerekir. Yapıtı uzun ömrünü halkçı diline borçlu"
      Prof. Louis BAZIN
      "Nasıl çölde izlenen bir bedevi yakalanmamak için devesinin bıraktığı izleri yok ederse, sanki Yunus Emre'de öyle, fiziksel varlığını, kılıcının gizemle delip geçtiği tinsel "ben"ini anımsatacak her şeyi silip atmış şiirlerinden . Sever Dost'u O'nunla birleşir, artık kendi olmaktan çıktığı için kendisindeki varlığı da dünyadan kaçırır. Eğer Dost'un evindeyseniz rahatça bakabilirsiniz dünyaya artık, şimdi dünya vahşi ve acımasız değil. Madem ki Dost Yunus'tur ve çeşmelerden damar damar, sel gibi akan suyudur, O'na olan susuzluğa O'nunla birlikte kanmak için bu pınardan içmeniz yeter."
      Yves REGNIER
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat