%30
Yakın Tarihin Bilinmeyenleri Serisi (3 Kitap Takım) Kolektif
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9772149462254
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
896
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yakın Tarihin Bilinmeyenleri Serisi (3 Kitap Takım)

Yazar: Kolektif
Yayınevi : Ketebe Yayınları
86,00TL
60,20TL
%30
Satışta değil
9772149462254
777331
Yakın Tarihin Bilinmeyenleri Serisi (3 Kitap Takım)
Yakın Tarihin Bilinmeyenleri Serisi (3 Kitap Takım)
60.20

Öncesi Ve Sonrasıyla Tek Parti Devri
Türkçe Ezan Ve Menderes
Bilinmeyen Yönleriyle İsmet İnönü Gerçeği


Öncesi ve Sonrasıyla Tek Parti Devri
Yakın tarihimizde Tek Parti devrinden başka hesabı verilmemiş veya bedeli ödenmemiş bir dönem hiç olmadı. Sultan 2. Abdülhamid, 33 yıllık iktidarının ardından İttihatçılar tarafından tahttan indirilip hapsedildi; Enver, Talat ve Cemal Paşalar siyasi hayatlarını bitirme pahasına yurt dışına kaçtılar; Osmanlı hanedanı toptan sürgün edildi; Demokrat Parti idamlar ve hapislerle mukabele gördü vs. Sadece ve sadece ülkeyi çeyrek asır demir yumrukla, ağır yasaklarla ve katı bir diktatörlükle yöneten Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı bugüne kadar yaptıklarının hesabını vermedi. İşte bu yüzden yakın tarihimiz doğru dürüst yazılamadı. Yakın tarih araştırmalarıyla tanınan Mustafa Armağan ''Tek Parti Devri'' adlı kitabında bu hesabı verilmemiş veya açık kalmış dönemin derli toplu bir muhasebesini çıkarmaya soyunuyor. İstiklal Mahkemeleri'nden Dersim katliamına, açlıktan kıvranan ülkeye heykel diktirmekten arşiv düşmanlığına bir yığın olaydan seçtikleriyle bize dönemin fotoğrafını çıkarıyor. Eksik ama bütünü hakkında fikir veren bir fotoğraf bu. Hem daha yolun başında sayılırız. Asıl defterler bundan sonra açılacak değil midir?

Türkçe Ezan ve Menderes
Mustafa Armağan, Türkçe ezanın okunduğu günleri ve Başbakan Menderes'in Arapça ezanı serbest bıraktırdığı günü yaşayanları konuşturarak yakın tarihimizin bu unutturulmuş döneminin perdesini aralıyor.
İnsaf ediniz, diyorlardı. Allahuekber dedi diye insan tutuklanır mı? Caminin içinde Arapça okumak suç değil. Fakat minareye çıkınca suç oluyor. Keza minareden ezan yerine küfür edilse yine suç değil. Fakat Allahuekber denilince hapishane hazır. Bu bizim 1300 yıllık geleneğimiz. Biz 1300 yıldan beri Allahuekber demeğe alışmışız. Mademki laikiz, neden ezan okurken Tanrı Uludur yerine Allahuekber dediğimiz için bizi hapse atıyorsunuz? Bir Hıristiyan, ibadetini istediği lisanla yapınca ses çıkartmıyorsunuz da, bizim Allah huzuruna çıkışımızda alıştığımız lisanda konuşmağa neden müsaade etmiyorsunuz?(Bir Türkçe ezan mağdurunun sözleri...)

Bilinmeyen Yönleri ile İsmet İnönü Gerçeği
Geldi İsmet, kesildi kısmet
Mustafa Armağan, İnkılap Tarihi'nin hesabı verilmemiş dosyalarından birini daha açıyor. Karşınızda Tek Adamın İkinci Adamı İnönü'nün gerçek yüzü.
Görünüşte hep kazanmış gibiydi. Genelkurmay Başkanı, Garp Cephesi Kumandanı, Hariciye Vekili, Lozan kahramanı, Başvekil, bir daha Başvekil, CHP Genel Başkanı, Milli Şef, Reisicumhur, bir daha Başvekil...
Bir zamanlar hakkında kahramanlık destanları yazılırdı. Karşılığında da kise-i şahaneden binlerce lira ihsanlar dağıtırdı İsmet Paşa. 1950'lerde Demokrat Parti karşısında üç seçim kaybederek hezimete uğradı. Milletin kendisini istemediğini anlamamakta inat etti. Tabii iktidardan düştükten sonra etrafı tenhalaştı, Tek Parti devri boyunca baskıyla mühürlenen ağızlar açıldı, eleştiriler ve suçlamalar birbirini takip etti. 27 Mayıs o cenazeyi diriltmeyi denedi, silah zoruyla yeniden başbakan yapıldı. Sonra kendi partisi ona isyan bayrağı açtı ve nihayet bu defa CHP'deki koltuğunu Ecevit karşısında kaybetti. Böylece daha hayattayken tarihin en büyük 'loser'larından biri unvanını mezar taşına kazıttı.
Ne o halkını sevdi, ne de halkı onu. Geldi İsmet, kesildi kısmet sözü 1940'larda halkın dilinden düşmedi.
Mustafa Armağan, İnönü efsanesini belgeler ve bilgiler ışığında çürüttüğü kitabında Zafersiz Kahramanın iç yüzünü olanca çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

  • Açıklama
    • Öncesi Ve Sonrasıyla Tek Parti Devri
      Türkçe Ezan Ve Menderes
      Bilinmeyen Yönleriyle İsmet İnönü Gerçeği


      Öncesi ve Sonrasıyla Tek Parti Devri
      Yakın tarihimizde Tek Parti devrinden başka hesabı verilmemiş veya bedeli ödenmemiş bir dönem hiç olmadı. Sultan 2. Abdülhamid, 33 yıllık iktidarının ardından İttihatçılar tarafından tahttan indirilip hapsedildi; Enver, Talat ve Cemal Paşalar siyasi hayatlarını bitirme pahasına yurt dışına kaçtılar; Osmanlı hanedanı toptan sürgün edildi; Demokrat Parti idamlar ve hapislerle mukabele gördü vs. Sadece ve sadece ülkeyi çeyrek asır demir yumrukla, ağır yasaklarla ve katı bir diktatörlükle yöneten Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı bugüne kadar yaptıklarının hesabını vermedi. İşte bu yüzden yakın tarihimiz doğru dürüst yazılamadı. Yakın tarih araştırmalarıyla tanınan Mustafa Armağan ''Tek Parti Devri'' adlı kitabında bu hesabı verilmemiş veya açık kalmış dönemin derli toplu bir muhasebesini çıkarmaya soyunuyor. İstiklal Mahkemeleri'nden Dersim katliamına, açlıktan kıvranan ülkeye heykel diktirmekten arşiv düşmanlığına bir yığın olaydan seçtikleriyle bize dönemin fotoğrafını çıkarıyor. Eksik ama bütünü hakkında fikir veren bir fotoğraf bu. Hem daha yolun başında sayılırız. Asıl defterler bundan sonra açılacak değil midir?

      Türkçe Ezan ve Menderes
      Mustafa Armağan, Türkçe ezanın okunduğu günleri ve Başbakan Menderes'in Arapça ezanı serbest bıraktırdığı günü yaşayanları konuşturarak yakın tarihimizin bu unutturulmuş döneminin perdesini aralıyor.
      İnsaf ediniz, diyorlardı. Allahuekber dedi diye insan tutuklanır mı? Caminin içinde Arapça okumak suç değil. Fakat minareye çıkınca suç oluyor. Keza minareden ezan yerine küfür edilse yine suç değil. Fakat Allahuekber denilince hapishane hazır. Bu bizim 1300 yıllık geleneğimiz. Biz 1300 yıldan beri Allahuekber demeğe alışmışız. Mademki laikiz, neden ezan okurken Tanrı Uludur yerine Allahuekber dediğimiz için bizi hapse atıyorsunuz? Bir Hıristiyan, ibadetini istediği lisanla yapınca ses çıkartmıyorsunuz da, bizim Allah huzuruna çıkışımızda alıştığımız lisanda konuşmağa neden müsaade etmiyorsunuz?(Bir Türkçe ezan mağdurunun sözleri...)

      Bilinmeyen Yönleri ile İsmet İnönü Gerçeği
      Geldi İsmet, kesildi kısmet
      Mustafa Armağan, İnkılap Tarihi'nin hesabı verilmemiş dosyalarından birini daha açıyor. Karşınızda Tek Adamın İkinci Adamı İnönü'nün gerçek yüzü.
      Görünüşte hep kazanmış gibiydi. Genelkurmay Başkanı, Garp Cephesi Kumandanı, Hariciye Vekili, Lozan kahramanı, Başvekil, bir daha Başvekil, CHP Genel Başkanı, Milli Şef, Reisicumhur, bir daha Başvekil...
      Bir zamanlar hakkında kahramanlık destanları yazılırdı. Karşılığında da kise-i şahaneden binlerce lira ihsanlar dağıtırdı İsmet Paşa. 1950'lerde Demokrat Parti karşısında üç seçim kaybederek hezimete uğradı. Milletin kendisini istemediğini anlamamakta inat etti. Tabii iktidardan düştükten sonra etrafı tenhalaştı, Tek Parti devri boyunca baskıyla mühürlenen ağızlar açıldı, eleştiriler ve suçlamalar birbirini takip etti. 27 Mayıs o cenazeyi diriltmeyi denedi, silah zoruyla yeniden başbakan yapıldı. Sonra kendi partisi ona isyan bayrağı açtı ve nihayet bu defa CHP'deki koltuğunu Ecevit karşısında kaybetti. Böylece daha hayattayken tarihin en büyük 'loser'larından biri unvanını mezar taşına kazıttı.
      Ne o halkını sevdi, ne de halkı onu. Geldi İsmet, kesildi kısmet sözü 1940'larda halkın dilinden düşmedi.
      Mustafa Armağan, İnönü efsanesini belgeler ve bilgiler ışığında çürüttüğü kitabında Zafersiz Kahramanın iç yüzünü olanca çıplaklığıyla ortaya koyuyor.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat