%30
Velinin Diliyle Nebi Zeynep Işık
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054792719
Boyut
13.00x21.00
Sayfa Sayısı
384
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Velinin Diliyle Nebi

Yazar: Zeynep Işık
Yayınevi : Kevser Yayınları
39,00TL
27,30TL
%30
Satışta değil
9786054792719
753491
Velinin Diliyle Nebi
Velinin Diliyle Nebi
27.30

Hangi düşüncede olursa olsun her insanın istediği, adalettir. Çünkü adalet isteği, fıtridir. İnsanın fıtratından gelen bu isteğin yani adaletin, hakkı ile yerine gelebilmesi için terazinin bir kefesinde bulunan ölçeğin “doğru” olması gerekir. En doğru ölçek de hiç şüphesiz vahiy ve risalettir.
Vahiy ve risalet okuyuşu, bizim kendi nefsimize ait bir hak değildir. O hâlde doğru okuma kime aittir?

Bu sorunun cevabını Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.a) sık sık hatırlatmıştı: “Ehl-i Beyt.”Ehl-i Beyt ile ilgili o kadar çok bilgi elimizin altındaydı; ama “Niçin?” denilmemiş, sebebi sorulmamıştı. Bilemedik, bilgilendirilmedik.

İslam tarihi denince sadece Hz. Peygamber'in hayatından yirmi üç yıl düşünülür. O da kişilerin insafına bırakılmıştı. Bu yirmi üç yıl da bir şekilde kırpılmıştı…
İşte bu kitabın yazılmasındaki amaç: Birincisi, derin bilgi sahibi olmak ve imanı doğru pekiştirmek için vahiy ve hadis eğitiminin yanında mutlaka İslam tarihinin de bilinmesi gerektiğidir. İkincisi ise vahiy ve risalet çizgisini doğru okumak için, siyerin de doğru okunması gerekmektedir… Bu da en güvenilir gözlerin ve kalplerin sahipleri olan Ehl-i Beyt'e sarılmakla olur.

İslam tarihinin baş aktörü Hz. Muhammed'dir (s.a.a). Hz. Resulullah'ın yanındaki en yakın şahit ise Hz. Ali'dir (a.s). Bu yüzden onun diliyle Hz. Peygamber'i ve mücadelesini anlatmak istedim.

Önemli olan Hz. Resulullah'ın (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'in hayatlarının ne kadar iç içe olduğunu göstermekti. Böylelikle nerelerden beslenmemiz gerektiğini iyi bilecektik.

  • Açıklama
    • Hangi düşüncede olursa olsun her insanın istediği, adalettir. Çünkü adalet isteği, fıtridir. İnsanın fıtratından gelen bu isteğin yani adaletin, hakkı ile yerine gelebilmesi için terazinin bir kefesinde bulunan ölçeğin “doğru” olması gerekir. En doğru ölçek de hiç şüphesiz vahiy ve risalettir.
      Vahiy ve risalet okuyuşu, bizim kendi nefsimize ait bir hak değildir. O hâlde doğru okuma kime aittir?

      Bu sorunun cevabını Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.a) sık sık hatırlatmıştı: “Ehl-i Beyt.”Ehl-i Beyt ile ilgili o kadar çok bilgi elimizin altındaydı; ama “Niçin?” denilmemiş, sebebi sorulmamıştı. Bilemedik, bilgilendirilmedik.

      İslam tarihi denince sadece Hz. Peygamber'in hayatından yirmi üç yıl düşünülür. O da kişilerin insafına bırakılmıştı. Bu yirmi üç yıl da bir şekilde kırpılmıştı…
      İşte bu kitabın yazılmasındaki amaç: Birincisi, derin bilgi sahibi olmak ve imanı doğru pekiştirmek için vahiy ve hadis eğitiminin yanında mutlaka İslam tarihinin de bilinmesi gerektiğidir. İkincisi ise vahiy ve risalet çizgisini doğru okumak için, siyerin de doğru okunması gerekmektedir… Bu da en güvenilir gözlerin ve kalplerin sahipleri olan Ehl-i Beyt'e sarılmakla olur.

      İslam tarihinin baş aktörü Hz. Muhammed'dir (s.a.a). Hz. Resulullah'ın yanındaki en yakın şahit ise Hz. Ali'dir (a.s). Bu yüzden onun diliyle Hz. Peygamber'i ve mücadelesini anlatmak istedim.

      Önemli olan Hz. Resulullah'ın (s.a.a) ve Ehl-i Beyt'in hayatlarının ne kadar iç içe olduğunu göstermekti. Böylelikle nerelerden beslenmemiz gerektiğini iyi bilecektik.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat