Sıradışı Bir Ressam: Toğan

2008 yılında, 94 yaşındayken hayata gözlerini yuman meçhul suluboya ressamı Toğan Düzgören'in bu sergisi. Yakınlarının ısrarları dayanamayarak, adını 'En Sevdiklerim' koyduğu ilk resim sergisini 1984 yılında, 70 yaşındayken açan ressam, hiçbir eserinin satılmaması şartını koymuştur. Kızının sahip olduğu Çekirge Sanat Evi'nde açılan sergi, sanatçının yaşamı boyunca açtığı tek sergidir.
Ömer Faruk Şerifoğlu'nun kaleminden sanatçının hayatı ve eserlerini ele alan 'Toğan' adlı kitap, sergi günü sanatseverlere sunuldu. Kitap, meçhul ressamın bir dönem merak sardığı şiiri ile selamlıyor.
Zamanım zaman içinde,
Renk rengin dışında
Her şey başka biçimde,
Akıyor
Ben
Hepsiyle beraber
11 Mart 1983
Suluboya Üstadınınbu dizeleri, bütün yaşamına yayılmış resim tutkusunun özü. Resimle olan ilişkisini "Evrenin,doğanın güzelliklerine âşıkoldum. Doğa ile iç içe resim yapma alışkanlığı beni daha pratik bir yöntem olan suluboya tekniğine yöneltti, böylece suluboya kâğıdı ile sonsuz bir aşk yaşamaya başladık. Doğa karşısındaresim yaparken titizlik ve içtenlikle detaylara uyum sağlamakancak keskin çizgilerden kaçınarak her şeyi birrüya tadında göstermek istedim.? diye açıklar.
Üstadın bu sözleri, birçoğu belge değerini de taşıyan suluboya çalışmalarındaki modernist anlayışı özetlemektedir. Hastalıklı bir çocukluk döenmi geçiren ressam, 10yaşına kadar evden pek çıkmamış ve kendini resme vermiştir. Onun bu yeteneğini aile dostlarından Hakkiye Kabaağaçlı keşfeder.
Ressamın resmetmeye doyamadığı mekânlar Kalamış, Mühürdar, Topkapı, Sarayburnu, Tuzla, Dolmabahçe, Büyükada gibi semtlerdir. Neredeyse her gün resim çalışan Toğan, 94 yıldan geriye 1000'in üzerinde eser bırakmıştır. İzlenimci ressamın deniz manzaralı resimleri, diğer eserlerinin aksine fırçasının en yumuşak olduğu ve zaman zaman hayallerinin daha öne çıktığını gözlemlediğimiz tablolardır.