%25
Simülakrlar ve Simülasyon %15 indirimli Jean Baudrillard
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789758717019
Boyut
14.00x21.00
Sayfa Sayısı
215
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
14
Basım Tarihi
2021-03
Çeviren
Oğuz Adanır
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Simulacres et Simulation

Simülakrlar ve Simülasyon

54,00TL
40,50TL
%25
Satışta değil
9789758717019
365309
Simülakrlar ve Simülasyon
Simülakrlar ve Simülasyon
40.50

20. yüzyılın önemli iddialı çıkışlarından biri kuşkusuz Jean Baudrillard'ın "Simülasyon" kuramıdır. Baudrillard, radikal ve ayrıksı düşünceleriyle Batı toplumundan yayılan krizi haber verir. Baudrillard'a göre bugünkü sistemi kavramak için dolaşıma sürülen tezler "hiçlik" duvarında birer birer erimeye mahkumdurlar. İşlenen bu kusursuz cinayeti araştırmaya başladığımızda iletişim, sinema, reklam veya mimarlık alanlarında "gerçek" ve "hakikat" düzeneklerinin birbirleriyle nasıl yer değiştirdiğine göz atmamız yeterlidir. Bir resmin taklidi, bir eserin yorumu veya tarihi bir yapının kopyası tüm aurasını yitirerek aslının yerine geçebilmektedir. Artık her türden sanatsal kaygı, hakikat arayışı ve iletişim tarzı tüketilmek için vardır. İletişim araçları iletişimsizliğin mükemmel bir örneğini sergilerler. Söz gelimi, belgeseller anımsamaktan çok unutturmak için vardır. "İçin için kaynayan" her bir anlam parçacığı içeriğinden boşaltılıp medya adlı devasa boşlukta simüle edilir. Tüm olup bitenlerin yansıdığı ekranlarda herşey gizlenir, üzeri kapatılır. Ve kitleler, iletişim araçlarına sarılarak modern bir kurban töreninin ritüellerini söz birligi etmişçesine mükemmelen yerine getirirler.

Baudrillard bilinenin aksine, çözümlemelerinde post-modern bir söyleme başvurmaz. Adanır'ın tanımlamasıyla söylersek, o "postmodern bir düşünür değildir!" Çünkü bu kitapta da görüleceği üzere, simülasyon evreninin "dünya görüşü" tarihsel gelişimin bir halkasıdır fakat son halkasını oluşturmaz.

- Ne pahasına olursa olsun Batı'nın moralini bozmayı sürdürecek misiniz?

Baudrillard: "Batı tarihinin temel yapı taşı moral bozukluğudur." Bunu ben uydurmadım. "Yeni duygusal düzen" yani kurbanlardan oluşan duyarsızlık, pişmanlık üzerine oturmuş olan toplum, sanayi devrimi ve kolonizasyon gibi sonuçlara yol açmış XIX. yüzyıla ait anlam bunalımının bir uzantısıdır ve bizim uzun XIX. yüzyılımız boyunca da sürüp gitmiştir.

  • Açıklama
    • 20. yüzyılın önemli iddialı çıkışlarından biri kuşkusuz Jean Baudrillard'ın "Simülasyon" kuramıdır. Baudrillard, radikal ve ayrıksı düşünceleriyle Batı toplumundan yayılan krizi haber verir. Baudrillard'a göre bugünkü sistemi kavramak için dolaşıma sürülen tezler "hiçlik" duvarında birer birer erimeye mahkumdurlar. İşlenen bu kusursuz cinayeti araştırmaya başladığımızda iletişim, sinema, reklam veya mimarlık alanlarında "gerçek" ve "hakikat" düzeneklerinin birbirleriyle nasıl yer değiştirdiğine göz atmamız yeterlidir. Bir resmin taklidi, bir eserin yorumu veya tarihi bir yapının kopyası tüm aurasını yitirerek aslının yerine geçebilmektedir. Artık her türden sanatsal kaygı, hakikat arayışı ve iletişim tarzı tüketilmek için vardır. İletişim araçları iletişimsizliğin mükemmel bir örneğini sergilerler. Söz gelimi, belgeseller anımsamaktan çok unutturmak için vardır. "İçin için kaynayan" her bir anlam parçacığı içeriğinden boşaltılıp medya adlı devasa boşlukta simüle edilir. Tüm olup bitenlerin yansıdığı ekranlarda herşey gizlenir, üzeri kapatılır. Ve kitleler, iletişim araçlarına sarılarak modern bir kurban töreninin ritüellerini söz birligi etmişçesine mükemmelen yerine getirirler.

      Baudrillard bilinenin aksine, çözümlemelerinde post-modern bir söyleme başvurmaz. Adanır'ın tanımlamasıyla söylersek, o "postmodern bir düşünür değildir!" Çünkü bu kitapta da görüleceği üzere, simülasyon evreninin "dünya görüşü" tarihsel gelişimin bir halkasıdır fakat son halkasını oluşturmaz.

      - Ne pahasına olursa olsun Batı'nın moralini bozmayı sürdürecek misiniz?

      Baudrillard: "Batı tarihinin temel yapı taşı moral bozukluğudur." Bunu ben uydurmadım. "Yeni duygusal düzen" yani kurbanlardan oluşan duyarsızlık, pişmanlık üzerine oturmuş olan toplum, sanayi devrimi ve kolonizasyon gibi sonuçlara yol açmış XIX. yüzyıla ait anlam bunalımının bir uzantısıdır ve bizim uzun XIX. yüzyılımız boyunca da sürüp gitmiştir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat