%35
Medine Müdafaası ve Son Muhafızlar Muzaffer Taşyürek
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786057577566
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
344
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Medine Müdafaası ve Son Muhafızlar

40,00TL
26,00TL
%35
Satışta değil
9786057577566
789746
Medine Müdafaası ve Son Muhafızlar
Medine Müdafaası ve Son Muhafızlar
26.00

Osmanlı, Peygamberimize (s.a.v.) ve onun soyundan gelenlere olan saygısından dolayı, hakimiyet nişanı olan bayrağını Mekke ve Medine kalelerinin burçlarına astırmamıştır. Sultan Abdülaziz'e kadar Medine'de, 2. Abdülhamid'e kadar da Mekke'de bu gelenek devam etmiştir. 19. yüzyılın ikinci yansından itibaren bölgeye girmeye başlayan yabancılara Osmanlı hakimiyetini hissettirmek için Hicaz'daki kalelere de bayrak çekilmiştir. Medine'ye gönderilen valiye de 'vali' yerine 'Medine Muhafızı' denmiştir. Osmanlı kendisini buralann hakimi değil, hizmetçisi olarak görmüş ve bunu bölge halkına da hissettirmiştir. Halkla devlet arasındaki karşılıklı sevgi ve saygıdan dolayı da bölgede yüzyıllarca önemli bir problem çıkmamıştır. Diğer vilayetler kendi masrafını kendi içinde karşıladığı halde Hicaz'ın masraflarını tamamıyla Osmanlı Devleti gönderirdi. Emirlere de her yıl önemli miktarda para ve hediyeler Surre-i Hümayun adı ile gönderilirdi. Hicaz'dan ithalat vergileri dışında vergi alınmadığı gibi buraların halkı askerlikten de muaf tutulmuştur.

  • Açıklama
    • Osmanlı, Peygamberimize (s.a.v.) ve onun soyundan gelenlere olan saygısından dolayı, hakimiyet nişanı olan bayrağını Mekke ve Medine kalelerinin burçlarına astırmamıştır. Sultan Abdülaziz'e kadar Medine'de, 2. Abdülhamid'e kadar da Mekke'de bu gelenek devam etmiştir. 19. yüzyılın ikinci yansından itibaren bölgeye girmeye başlayan yabancılara Osmanlı hakimiyetini hissettirmek için Hicaz'daki kalelere de bayrak çekilmiştir. Medine'ye gönderilen valiye de 'vali' yerine 'Medine Muhafızı' denmiştir. Osmanlı kendisini buralann hakimi değil, hizmetçisi olarak görmüş ve bunu bölge halkına da hissettirmiştir. Halkla devlet arasındaki karşılıklı sevgi ve saygıdan dolayı da bölgede yüzyıllarca önemli bir problem çıkmamıştır. Diğer vilayetler kendi masrafını kendi içinde karşıladığı halde Hicaz'ın masraflarını tamamıyla Osmanlı Devleti gönderirdi. Emirlere de her yıl önemli miktarda para ve hediyeler Surre-i Hümayun adı ile gönderilirdi. Hicaz'dan ithalat vergileri dışında vergi alınmadığı gibi buraların halkı askerlikten de muaf tutulmuştur.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat