%25
Yoktur Zulme Rızamız Uygur Kocabaşoğlu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789756565667
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
247
Basım Yeri
Ankara
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yoktur Zulme Rızamız

30,00TL
22,50TL
%25
Satışta değil
9789756565667
393390
Yoktur Zulme Rızamız
Yoktur Zulme Rızamız
22.50

Günlük dilde sıkça kulladığımızın aksine geçmiş, tarih; ya da tarih, geçmiş değildir. Geçmiş, şimdiye kadar olup bitenlerdir. Onu değiştiremeyiz, yeniden yaşayamayız. Çok çok yeniden kurgularız, öyküsünü anlatabiliriz. Buna da tarih deriz. Bunu yaparken "ölmüş nesillerin ağırlığını bir kabus gibi kafalarımızda taşırız". İnsanların kendi tarihlerini (geçmişlerini) kendilerinin yaptığını ama bunu kendi özgür iradelerine göre değil de tevarüs ettikleri ya da doğrudan yüz yüze geldikleri belirli koşullar altında yaptıklarını söyleyen Karl Marx'ın bir saptamasıdır, "ölmüş nesillerin ağırlığını bir kabus gibi kafamızda taşıma"mız keyfiyeti.
Bu kitapta yer alan yazılar, haşa, söz konusu "kabus"u ortadan kaldırmak iddiasıyla değil (zira o kabus öyle kolay kolay yok edilecek türden değildir); min gayri haddin o kabusun farkında olan bir bilinçle yazıldı. Birkaç yıl önce, kimi "imlaya gelmez tarih yazıları"nı, İki Arada Bir Derede başlığı altında toplamıştım. Aslında bu yazıların da bir kısmı iki arada bir derede yazıldı. Ama çoğunluğu, "cendere"de yani üniversitede yazılan yazılardan oluşuyor. (Yanlış anlaşılmasın, burada üniversitedeki meslektaşları rencide etmeye yönelik bir telmih ya da soyut üniversite kavramına bir gönderme yok; yalnızca bir durum saptaması var. Bugün üniversitenin her anlamda nasıl bir "cendere" haline gelmiş olduğunu en iyi onlar biliyorlar).

  • Açıklama
    • Günlük dilde sıkça kulladığımızın aksine geçmiş, tarih; ya da tarih, geçmiş değildir. Geçmiş, şimdiye kadar olup bitenlerdir. Onu değiştiremeyiz, yeniden yaşayamayız. Çok çok yeniden kurgularız, öyküsünü anlatabiliriz. Buna da tarih deriz. Bunu yaparken "ölmüş nesillerin ağırlığını bir kabus gibi kafalarımızda taşırız". İnsanların kendi tarihlerini (geçmişlerini) kendilerinin yaptığını ama bunu kendi özgür iradelerine göre değil de tevarüs ettikleri ya da doğrudan yüz yüze geldikleri belirli koşullar altında yaptıklarını söyleyen Karl Marx'ın bir saptamasıdır, "ölmüş nesillerin ağırlığını bir kabus gibi kafamızda taşıma"mız keyfiyeti.
      Bu kitapta yer alan yazılar, haşa, söz konusu "kabus"u ortadan kaldırmak iddiasıyla değil (zira o kabus öyle kolay kolay yok edilecek türden değildir); min gayri haddin o kabusun farkında olan bir bilinçle yazıldı. Birkaç yıl önce, kimi "imlaya gelmez tarih yazıları"nı, İki Arada Bir Derede başlığı altında toplamıştım. Aslında bu yazıların da bir kısmı iki arada bir derede yazıldı. Ama çoğunluğu, "cendere"de yani üniversitede yazılan yazılardan oluşuyor. (Yanlış anlaşılmasın, burada üniversitedeki meslektaşları rencide etmeye yönelik bir telmih ya da soyut üniversite kavramına bir gönderme yok; yalnızca bir durum saptaması var. Bugün üniversitenin her anlamda nasıl bir "cendere" haline gelmiş olduğunu en iyi onlar biliyorlar).

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat