Yılmaz - Hakkari'den İstanbul'a Bir Şöhret Yolculuğu %15 indirimli Muh
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054643509
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
264
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2013
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yılmaz - Hakkari'den İstanbul'a Bir Şöhret Yolculuğu

Yayınevi : Granada Kitap
16,67TL
Satışta değil
9786054643509
528303
Yılmaz - Hakkari'den İstanbul'a Bir Şöhret Yolculuğu
Yılmaz - Hakkari'den İstanbul'a Bir Şöhret Yolculuğu
16.67
Muhsin Kızılkaya, bu biyografik romanda en yakın arkadaşı Yılmaz Erdoğan'ın Hakkari'den İstanbul'a yani şöhrete uzanan hikayesini anlatıyor. Onun aşklarını, özlemlerini, hayallerini, hayatındaki önemli kişileri, yetiştiği çevreyi...

"1985 yılının bir Eylül günü, Kocamustafapaşa'daki evimizin kapısı ürkekçe çalındı. Gelen Yılmaz Erdoğan adında bir çocuktu."
-Muhsin Kızılkaya-

"Parasızdık. Kimde varsa ondan harcıyorduk. Kirliydik, ter kokuyorduk. Ülke sorunlarını konuşarak sevişmelere yol açıyorduk. Ülkemizi ve tenlerimizi seviyorduk. Beyaz çarşafların üstündeki lekeler, aşklarımızın haritasıydı.

Tarihi geçmiş gazetelerin üstüne seriyorduk neyimiz varsa. Kitaplarımızı, parasızlığımızı, sevdalarımızı, türkülerimizi...

Sonra söndürdük sigaralarımızı ekonomi sayfasının hiç okumadığımız bir köşesine, ayrıldık...

Yürüdü zaman sevdasızlığımızın üstüne...Unuttuk!

Şimdi sonunu bildiğimiz sevişmelere başlamıyoruz artık. Koku bizi uzaklaştırıyor, kokularımız birbirine düşman. Hijyene önem veriyoruz ve çarşaflarımız sakız gibi.

O güzelim lekeler, yüreklerimizde kaldı."
-Yılmaz Erdoğan-
  • Açıklama
    • Muhsin Kızılkaya, bu biyografik romanda en yakın arkadaşı Yılmaz Erdoğan'ın Hakkari'den İstanbul'a yani şöhrete uzanan hikayesini anlatıyor. Onun aşklarını, özlemlerini, hayallerini, hayatındaki önemli kişileri, yetiştiği çevreyi...

      "1985 yılının bir Eylül günü, Kocamustafapaşa'daki evimizin kapısı ürkekçe çalındı. Gelen Yılmaz Erdoğan adında bir çocuktu."
      -Muhsin Kızılkaya-

      "Parasızdık. Kimde varsa ondan harcıyorduk. Kirliydik, ter kokuyorduk. Ülke sorunlarını konuşarak sevişmelere yol açıyorduk. Ülkemizi ve tenlerimizi seviyorduk. Beyaz çarşafların üstündeki lekeler, aşklarımızın haritasıydı.

      Tarihi geçmiş gazetelerin üstüne seriyorduk neyimiz varsa. Kitaplarımızı, parasızlığımızı, sevdalarımızı, türkülerimizi...

      Sonra söndürdük sigaralarımızı ekonomi sayfasının hiç okumadığımız bir köşesine, ayrıldık...

      Yürüdü zaman sevdasızlığımızın üstüne...Unuttuk!

      Şimdi sonunu bildiğimiz sevişmelere başlamıyoruz artık. Koku bizi uzaklaştırıyor, kokularımız birbirine düşman. Hijyene önem veriyoruz ve çarşaflarımız sakız gibi.

      O güzelim lekeler, yüreklerimizde kaldı."
      -Yılmaz Erdoğan-
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat