Yemek Kitabı_{Yeni Evliler, Yalnız Yaşayanlar, Çalışanlar ve Öğrenciler İçin}

Bir öğrenci, bir çalışan, bir yeni evli ne yer, ne içer, nasıl yaşar...Ya, okula gidiyorsun, ev yemeklerine hasretsin, sıcak yemek görüntüleriyle doluyor hayalin... Ya, çalışıyorsun, ah zamanın olsa da sıcacık yemekler koysan sofraya... Ev yemeği gibisi var mı?Ya da, çiçeği burnunda yeni evlisin, eşin yemeğe oturunca sürekli onun yüzüne bakıyor, tepkisini anlamaya çalışıyorsun... Ya beğenmezse, ya beğenir gibi yapıyorsa... En ufak bir hoşnutsuzluk belirtisi ya da "yemek yapmak zor iş" düşüncesi seni mutfaktan soğutuyor... Bu kitapta pratik, hesaplı, kolay, kısa zamanda hazırlanabilen lezzetli yemeklerin tarifleri var...Çorbalar, tatlılar, salatalar, börekler, kekler, çörekler, çay... Bunları yapmak hiç de zor gelmeyecek artık sana... "Yemek yapmayı bilmiyorum" deme mazeretin yok artık. Yaşasın ev yemeği!..Tek tek denenmiş tarifler...Pratik bilgiler...Baharatlar, şifalı bitkiler...Güzel yemek yapanlara eli maharetli derler. Oysa, lezzetli bir yemek iyi bir tarifin yanında bütün duyu organlarıyla yapılmalı. Göz, kulak, burun, tat alma, eller... Yemeğin tarifi ne kadar iyi olursa olsun, pişerken sık sık tadına bakmalı. Yemeğin içinde bulunan malzemeleri tek tek hissetmeye çalışmalı. Sebzelerin pişme derecesi, yağ ve tuzun oranı midede ne gibi duygular uyandırır?.. Sebzeler yağ dolu bir havuzda mı yüzüyorlar, ya da yemek su-yunun içinde boğulmuşlar mı?.. Et susuz bir çorba, yalvaran gözlerle hiç olmazsa bir parça bulyon ya da toz tatlandırıcı mı bekliyor?..Zaman yok! Zaman dar! Okul.. Dersler... İş hayatı... Ya, hem okuyup hem çalışanlar... Karnımızı doyurmak lâzım. Yaşamak için yemek lâzım. Peki ne yediğimiz önemli değil mi?..Nasıl yaşadığımızın ipucunu verir tercihlerimiz.. Ev yemeği gibisi var mı? Kimi zaman, aynı sofrada içtiğimiz tarhana çorbasıdır bizi birbirimize yaklaştıran. Kimi zamansa arkadaşımıza giderken götürdüğümüz ve ellerimizle pişirdiğimiz kektir.Aynı evi paylaştığımız, üniversiteden arkadaşlarımızın "yemek yapmayı bilmiyorum" deme mazeretleri yok artık. "Bugün ne pişirelim" demek yerine "ne pişir-meyi öğrenelim" demek için... Ekonomik olmasının yanında hazırlanması kolay tarifler için.. Gram ve malzeme sorunu yaşamamak için... Mazeret yok... Yaşasın ev yemeği!..Ailelerinden ayrılıp başka bir şehre okumaya giden öğrenciler, çalıştıkları için yemek yapmaya fazla zaman ayıramayanlar, çiçeği burnunda yeni evliler bu kitap size! Yemekleri yaparken bütün alışverişleri kendim yaptım. Her yemeğin neye mal olacağını bilmeliydim. Tariflerini yazmadan önce, kitaba giren bütün yemekleri pişirip tadına baktım. Ve her hafta Taksim'deki ofislerinde toplantılarına katıldığım Adı Yok Dergisi'ndeki genç arkadaşların sık sık fikirlerini aldım bu konuda. Sonra özenle fotoğraflarını çektim yaptığım bütün yemeklerin. Yemeklerim bana hiç kapris yapmadılar! Yemek yaparken fazla bulaşık çıkmamalıydı. Fazla vakit kaybetmemeliydim. Tariflerim birbirleriyle kombin edilebilmeli ve uygulayanların damak zevkini keşfetmelerine yönelik bir anlatıma sahip olmalıydılar. Yeni evliler, yalnız yaşayanlar, çalışanlar ve öğrenciler için yemek kitabı'nda tarifler, uygulamayı kolaylaştırmak ve zaman kazandırmak için bölümler halinde verildi.Kitaptaki bölümler şöyle:Sıcak bir çorba iyi gelir / ÇORBALARYumurta yaptım sıcak, gel de bi tadına bak/ YUMURTA TARİFLERİSağlıklı sofralar sebzesiz olmaz / SEBZE YEMEKLERİ VE BAKLAGİLLEREtler, butlar, balıklar.. Hadi dolsun tabaklar / ET, TAVUK VE BALIK PİŞİRME USULLERİBazıları soğuk sever /ZEYTİNYAĞLILAR VE SALATALARVe işteeeeee patates! Kahraman, kurtarıcı, fedakar patates! / PATATES İLE YAPABİLECEKLERİNİZKızartma şaşmaz, misafire yüz kızartmaz / KIZARTMALARYemeğin arkadaşı, sofranın demirbaşı / PİLAVLARHem ucuzsun hem şirin, makarna seni yerim / MAKARNALARElinin hamuruyla mutfağa girenlere / HAMUR İŞLERİ Gözlerinin hastasıyım, ben acemi pastasıyım / KEK, PASTA VE TATLILAR