%20
Yedikıta Aylık Tarih ve Kültür Dergisi Sayı: 136 Aralık 2019 Kolektif
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
3990000031175
Boyut
19.50x27.00
Sayfa Sayısı
80
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
Kuşe
Dili
Türkçe

Yedikıta Aylık Tarih ve Kültür Dergisi Sayı: 136 Aralık 2019

Yazar: Kolektif
Yayınevi : Yedikıta Dergisi
11,00TL
8,80TL
%20
Satışta değil
3990000031175
810985
Yedikıta Aylık Tarih ve Kültür Dergisi Sayı: 136 Aralık 2019
Yedikıta Aylık Tarih ve Kültür Dergisi Sayı: 136 Aralık 2019
8.80

Hicaz Demiryolu, sadece şehirleri değil; gönülleri ve kalpleri de birbirine raptediyordu. Bu yüzden inşası, bütün dünya Müslümanları tarafından yakından takip edildi, ta Hind ü Çin'den bile bu yol için yardım geldi.

O tarihlerde, bilhassa Türkistanlı hacıların mukaddes yolculuktaki ilk durakları, teberrüken ziyaret ettikleri hilafet merkezi İstanbul olurdu. Şabdan Bahadır, böyle bir yolculukta İstanbul'a uğradı. Bu ziyaretinde, Hicaz Demiryolu için yardım toplandığını duyunca, yanındaki altın rublelerin neredeyse tamamını tasadduk etti. Göstermiş olduğu bu fedakârlık ve gayret-i diniyye sebebiyle de Hicaz Demiryolu Madalyası ile taltif edildi ve berat verildi.

Böylece Osmanlı Devleti'nin resmî kayıtlarına giren, hikâyesini bir Kırgızistan seyahatimizde, tam da onun doğduğu topraklarda dinlediğimiz bu bahadır kimdi? Zira hayırseverliğinden ziyade, bey soyundan gelmesi ve kabiliyetli bir asker olması sebebiyle “bahadır” unvanını taşıyordu. Peki, bu unvanı nasıl hak etmişti? Kazandığı askerî-diplomatik başarılarla mı, yoksa halkının Ruslar karşısında daha fazla kırılıp yok olmasına mani olduğu için mi? Belki de hususiyle, medreseler kurup çocukların ilmî ve tasavvufî eğitim almasını sağlamasıydı esas sebep.

Hakkında farklı görüşler olsa da en nihayetinde bir halk kahramanı olan ve Sultan İkinci Abdülhamid'in özel olarak hazırlattığı Hicaz Demiryolu Madalyası'na layık görülen Şabdan Bahadır'ı bu ay kapağımıza taşıdık. Üstelik torunu ile yaptığımız röportaj, dosyamızı daha da değerli kıldı.

Dikkat çekici yeni bir sayı daha sizlerle. Keyifli ve istifadeli okumalar dileriz.

  • Açıklama
    • Hicaz Demiryolu, sadece şehirleri değil; gönülleri ve kalpleri de birbirine raptediyordu. Bu yüzden inşası, bütün dünya Müslümanları tarafından yakından takip edildi, ta Hind ü Çin'den bile bu yol için yardım geldi.

      O tarihlerde, bilhassa Türkistanlı hacıların mukaddes yolculuktaki ilk durakları, teberrüken ziyaret ettikleri hilafet merkezi İstanbul olurdu. Şabdan Bahadır, böyle bir yolculukta İstanbul'a uğradı. Bu ziyaretinde, Hicaz Demiryolu için yardım toplandığını duyunca, yanındaki altın rublelerin neredeyse tamamını tasadduk etti. Göstermiş olduğu bu fedakârlık ve gayret-i diniyye sebebiyle de Hicaz Demiryolu Madalyası ile taltif edildi ve berat verildi.

      Böylece Osmanlı Devleti'nin resmî kayıtlarına giren, hikâyesini bir Kırgızistan seyahatimizde, tam da onun doğduğu topraklarda dinlediğimiz bu bahadır kimdi? Zira hayırseverliğinden ziyade, bey soyundan gelmesi ve kabiliyetli bir asker olması sebebiyle “bahadır” unvanını taşıyordu. Peki, bu unvanı nasıl hak etmişti? Kazandığı askerî-diplomatik başarılarla mı, yoksa halkının Ruslar karşısında daha fazla kırılıp yok olmasına mani olduğu için mi? Belki de hususiyle, medreseler kurup çocukların ilmî ve tasavvufî eğitim almasını sağlamasıydı esas sebep.

      Hakkında farklı görüşler olsa da en nihayetinde bir halk kahramanı olan ve Sultan İkinci Abdülhamid'in özel olarak hazırlattığı Hicaz Demiryolu Madalyası'na layık görülen Şabdan Bahadır'ı bu ay kapağımıza taşıdık. Üstelik torunu ile yaptığımız röportaj, dosyamızı daha da değerli kıldı.

      Dikkat çekici yeni bir sayı daha sizlerle. Keyifli ve istifadeli okumalar dileriz.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat