%20
Yazmalara Göre Kerem İle Aslı Hikayesi ve Raif Yelkenci Nüshası Abdull
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786057898685
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
335
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yazmalara Göre Kerem İle Aslı Hikayesi ve Raif Yelkenci Nüshası

Yayınevi : Kesit Yayınları
50,00TL
40,00TL
%20
Satışta değil
9786057898685
840930
Yazmalara Göre Kerem İle Aslı Hikayesi ve Raif Yelkenci Nüshası
Yazmalara Göre Kerem İle Aslı Hikayesi ve Raif Yelkenci Nüshası
40.00

Halk bilgisi mitolojik zamanlardan mirastır. Toplumların sevinci-hüznü, korkusu-cesareti, öfkesi-sabrı; dünyaya, doğaya ve ötekiye bakışı bu irfan hazinesinin içerisinde saklıdır. Atalar, tecrübe ederek doğruluğuna şüphe götürmez bir şekilde inandıkları her ne varsa kendinden sonra gelenlere aktararak geleneği yaşatmak ve bu yolla kendileri de yaşamak isterler. Öyleyse kişi atalarının mirası ile şekillenerek yeniden atalarına dönüşür ve döngü sürekli tekrar eder. Buna kültür adı verilir ki taşa kazımaktan, resmini yapmaktan ve yazı ile nakletmekten önce var olan en güçlü iletişim aracı ‘söz' ile aktarılır. Anlatımın en doğal aracı olan söz kutsaldır ve ritüel bir tavırdır.

Sözlü anlatım esasına bağlı mitoloji, destan, efsane ve masal türleri ile birlikte ulusun kıymetli kültürünü, inancını ve bilgisini nakleden halk hikâyeleri sonradan ortaya çıkan bir tür olarak diğerlerinden parçalar taşır. Daha çok aşkın hikâyesi olarak âit bulunduğu toplumun nasıl sevdiğini nakleder. Halk hikâyelerinin çoğundan farklı olarak üst sınıftan bir erkek reayadan bir kıza âşık olur ve bu kez sorun zenginlik, güç ya da sınıf değil inançtır. Hikâye, Müslüman bir Türk gencinin Hristiyan bir Ermeni kıza aşkı ile çıktığı yolculuğun öyküsüdür.

  • Açıklama
    • Halk bilgisi mitolojik zamanlardan mirastır. Toplumların sevinci-hüznü, korkusu-cesareti, öfkesi-sabrı; dünyaya, doğaya ve ötekiye bakışı bu irfan hazinesinin içerisinde saklıdır. Atalar, tecrübe ederek doğruluğuna şüphe götürmez bir şekilde inandıkları her ne varsa kendinden sonra gelenlere aktararak geleneği yaşatmak ve bu yolla kendileri de yaşamak isterler. Öyleyse kişi atalarının mirası ile şekillenerek yeniden atalarına dönüşür ve döngü sürekli tekrar eder. Buna kültür adı verilir ki taşa kazımaktan, resmini yapmaktan ve yazı ile nakletmekten önce var olan en güçlü iletişim aracı ‘söz' ile aktarılır. Anlatımın en doğal aracı olan söz kutsaldır ve ritüel bir tavırdır.

      Sözlü anlatım esasına bağlı mitoloji, destan, efsane ve masal türleri ile birlikte ulusun kıymetli kültürünü, inancını ve bilgisini nakleden halk hikâyeleri sonradan ortaya çıkan bir tür olarak diğerlerinden parçalar taşır. Daha çok aşkın hikâyesi olarak âit bulunduğu toplumun nasıl sevdiğini nakleder. Halk hikâyelerinin çoğundan farklı olarak üst sınıftan bir erkek reayadan bir kıza âşık olur ve bu kez sorun zenginlik, güç ya da sınıf değil inançtır. Hikâye, Müslüman bir Türk gencinin Hristiyan bir Ermeni kıza aşkı ile çıktığı yolculuğun öyküsüdür.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat