%29
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054069538
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
407
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2009-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yalancı Tanıklar Kahvesi

Yayınevi : Turkuvaz Kitap
16,67TL
11,67TL
%29
Satışta değil
9786054069538
437495
Yalancı Tanıklar Kahvesi
Yalancı Tanıklar Kahvesi
11.67

Vedat Türkali, 5 yıl aradan sonra yazdığı bu romanında Türkiye'nin 70'li yıllarına ayna tutuyor. Üniversiteli, sol görüşlü bir gencin gözünden Türk siyasi tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birinin geniş bir panoramasını çizerken, barınamadığı bir toplum içinde yolunu çizemeyen Muhsin'in tutkulu aşkını da zor günlerin öyküsüne katıyor. Kökleri o yıllara dayanan ve ağırlığını günümüzde çokça hissettiren toplumsal ve siyasal gelişmeler, sağ-sol çatışmaları, toplumsal güç olarak din ve sendikalaşmalar gibi konuların ve olayların sağlam bir fon oluşturduğu roman, 12 Eylül Darbesi'ne doğru giderken, kahramanlarının hayatları üzerinden farklı bir bakış açısı getiriyor.

"Doğru söylemiyordu. Sözünü etmişti ya, ev mev aramamıştı. İçinden gelmiyordu aramak. Daracık çatı katında onu bırakmayan bir şey vardı sanki! Reyhan'la bölüştüğü mutlulukların o dağınık odaya sinmiş anıları mıydı? Olabilirdi, niye olmasındı!.. Devrimcilik savıyla diretmişti Reyhan'a! Devrimcilik adına ne yapıyordu peki? Hiç! Gizli örgüt bağı yoktu. Olmasını istememişlerdi... Kanlı olaylar, aylar boyu, beklentilerin de ötesinde, çeşitli illerde öylesine sıralanmaya başlamıştı ki, bu sağlıksız ortamda tek başına, neyi, nasıl düşünüp nasıl davranacağını bilmek başlı başına sorundu. Yapanı bilinmeyen tek kişilik cinayetlerle topluca saldırılar iyice sarıyordu ülkeyi."
(Tanıtım Bülteninden)

  • Açıklama
    • Vedat Türkali, 5 yıl aradan sonra yazdığı bu romanında Türkiye'nin 70'li yıllarına ayna tutuyor. Üniversiteli, sol görüşlü bir gencin gözünden Türk siyasi tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birinin geniş bir panoramasını çizerken, barınamadığı bir toplum içinde yolunu çizemeyen Muhsin'in tutkulu aşkını da zor günlerin öyküsüne katıyor. Kökleri o yıllara dayanan ve ağırlığını günümüzde çokça hissettiren toplumsal ve siyasal gelişmeler, sağ-sol çatışmaları, toplumsal güç olarak din ve sendikalaşmalar gibi konuların ve olayların sağlam bir fon oluşturduğu roman, 12 Eylül Darbesi'ne doğru giderken, kahramanlarının hayatları üzerinden farklı bir bakış açısı getiriyor.

      "Doğru söylemiyordu. Sözünü etmişti ya, ev mev aramamıştı. İçinden gelmiyordu aramak. Daracık çatı katında onu bırakmayan bir şey vardı sanki! Reyhan'la bölüştüğü mutlulukların o dağınık odaya sinmiş anıları mıydı? Olabilirdi, niye olmasındı!.. Devrimcilik savıyla diretmişti Reyhan'a! Devrimcilik adına ne yapıyordu peki? Hiç! Gizli örgüt bağı yoktu. Olmasını istememişlerdi... Kanlı olaylar, aylar boyu, beklentilerin de ötesinde, çeşitli illerde öylesine sıralanmaya başlamıştı ki, bu sağlıksız ortamda tek başına, neyi, nasıl düşünüp nasıl davranacağını bilmek başlı başına sorundu. Yapanı bilinmeyen tek kişilik cinayetlerle topluca saldırılar iyice sarıyordu ülkeyi."
      (Tanıtım Bülteninden)

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat