%35
Yağmur Sıcağı Demirtaş Ceyhun
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753980487
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
320
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
5
Basım Tarihi
2014-09
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Yağmur Sıcağı

Yayınevi : Broy Yayınları
40,00TL
26,00TL
%35
Satışta değil
9789753980487
691752
Yağmur Sıcağı
Yağmur Sıcağı
26.00

Sanki niçin "Evet... Karısyım profesörün" dememiş?

Öyle susup polisin gözlerinin içine içine, inadına domuz gibi bakmış durmuş olmalı ki, odadan çıkarlarken, bir yandan da ardından itip kakarak, "Ulan orospu" demişti kulağına. "Ulan orospuuuu..."

"Ulan orospuuu..."

Gözaltına aldık dedilerdi ya, tutukladılar mı yoksa? Tutuklanmak nasıl olur? Yirmidört saatten fazla gözaltında tutamazlarmış, öyle derlerdi üniversite öğrenciliği sırasında arkadaşları. Fakat tutuklamış olsalar, niçin hala burada bıraksınlar, bir tutukevine göndermeleri gerekmez mi?

Bugün, üçüncü gün mü ne?

Gene, birazdan gelmeye başlar memurlar.. Gelir gelmez de, odanın içinde olsun şöyle bir aşağı bir yukarı dolanma özgürlüğünü hemen elinden alıverirler ve bir sandalyenin üzerine hapsederler. Karakollara özgü ne de çok Arapça deyim varmış... Fezleke, müzekkere, mahkum, maznun. Olanağı yok, karakola düşmemiş insan bunları bilemez. Sahi, sanık neyin karşılığıydı?

  • Açıklama
    • Sanki niçin "Evet... Karısyım profesörün" dememiş?

      Öyle susup polisin gözlerinin içine içine, inadına domuz gibi bakmış durmuş olmalı ki, odadan çıkarlarken, bir yandan da ardından itip kakarak, "Ulan orospu" demişti kulağına. "Ulan orospuuuu..."

      "Ulan orospuuu..."

      Gözaltına aldık dedilerdi ya, tutukladılar mı yoksa? Tutuklanmak nasıl olur? Yirmidört saatten fazla gözaltında tutamazlarmış, öyle derlerdi üniversite öğrenciliği sırasında arkadaşları. Fakat tutuklamış olsalar, niçin hala burada bıraksınlar, bir tutukevine göndermeleri gerekmez mi?

      Bugün, üçüncü gün mü ne?

      Gene, birazdan gelmeye başlar memurlar.. Gelir gelmez de, odanın içinde olsun şöyle bir aşağı bir yukarı dolanma özgürlüğünü hemen elinden alıverirler ve bir sandalyenin üzerine hapsederler. Karakollara özgü ne de çok Arapça deyim varmış... Fezleke, müzekkere, mahkum, maznun. Olanağı yok, karakola düşmemiş insan bunları bilemez. Sahi, sanık neyin karşılığıydı?

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat