%30
Vidin Kalesi Mahir Aydın
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786051552576
Boyut
12.00x19.50
Sayfa Sayısı
232
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Vidin KalesiTuna Boyu'ndaki İnci

Yazar: Mahir Aydın
Yayınevi : Ötüken Neşriyat
50,00TL
35,00TL
%30
Satışta değil
9786051552576
612605
Vidin Kalesi
Vidin Kalesi Tuna Boyu'ndaki İnci
35.00

Osmanlı tarihçiliğinin meşhur isimlerinden Franz Babinger'in tabiriyle Osmanlı İmparatorluğu'nun kader ırmağıdır Tuna. Aziz hatırası, manevi dünyamızda bütün canlılığını hala muhafaza eden; ve tam da bu sebeple Türkler için dünyadaki bütün nehirlerden daha farklı bir anlamı olan, tarihimiz boyunca sınırlarımızda akan bütün nehirleri adeta kendi adında eriten bir ulu nehirdir Tuna. Fetih anlayışı üzerine kurulu Türk imparatorluk siyasetinde, sınır kavramı yoktur desek mübalağa etmiş olmayız. Ancak 18. yüzyılın ilk çeyreğinde Belgrad'ın elden çıkması Ali Türk devletinin muhayyilesinde sınır kavramının şekillenmesine yol açar. Sınır; yani muhafaza edilmesi, terk edilmemesi gereken yer. İşte bu sınır, o dönemden itibaren Vidin Kalesi olmuştur. İmparatorluk kalelerinin kürsüsü, Rumeli'nin Kilidi'dir Vidin Kalesi; imparatorluğun savunma kalkanlarının en canlısı, en nazlısı…

Prof. Dr. Mahir Aydın'ın Bulgaristan'ın başkenti Sofya'daki, Cyril and Methodius National Library'de bulunan, 11.000 sayfa civarındaki Vidin Sicil Defterleri'ni kullanarak yayına hazırladığı bu kıymetli çalışma, imparatorluk çarkının işleyişini deyim yerindeyse göz hizasından ve Vidin Kalesi üzerinden açıklıyor.

  • Açıklama
    • Osmanlı tarihçiliğinin meşhur isimlerinden Franz Babinger'in tabiriyle Osmanlı İmparatorluğu'nun kader ırmağıdır Tuna. Aziz hatırası, manevi dünyamızda bütün canlılığını hala muhafaza eden; ve tam da bu sebeple Türkler için dünyadaki bütün nehirlerden daha farklı bir anlamı olan, tarihimiz boyunca sınırlarımızda akan bütün nehirleri adeta kendi adında eriten bir ulu nehirdir Tuna. Fetih anlayışı üzerine kurulu Türk imparatorluk siyasetinde, sınır kavramı yoktur desek mübalağa etmiş olmayız. Ancak 18. yüzyılın ilk çeyreğinde Belgrad'ın elden çıkması Ali Türk devletinin muhayyilesinde sınır kavramının şekillenmesine yol açar. Sınır; yani muhafaza edilmesi, terk edilmemesi gereken yer. İşte bu sınır, o dönemden itibaren Vidin Kalesi olmuştur. İmparatorluk kalelerinin kürsüsü, Rumeli'nin Kilidi'dir Vidin Kalesi; imparatorluğun savunma kalkanlarının en canlısı, en nazlısı…

      Prof. Dr. Mahir Aydın'ın Bulgaristan'ın başkenti Sofya'daki, Cyril and Methodius National Library'de bulunan, 11.000 sayfa civarındaki Vidin Sicil Defterleri'ni kullanarak yayına hazırladığı bu kıymetli çalışma, imparatorluk çarkının işleyişini deyim yerindeyse göz hizasından ve Vidin Kalesi üzerinden açıklıyor.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat