%25
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752894556
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
600
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
9
Basım Tarihi
2018-07
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Valla, Kurda Yedirdin BeniOr'da Kimse Var mı? 3. Kitap

Yazar: Alev Alatlı
Yayınevi : Everest Yayınları
65,00TL
48,75TL
%25
Satışta değil
9789752894556
420600
Valla, Kurda Yedirdin Beni
Valla, Kurda Yedirdin Beni Or'da Kimse Var mı? 3. Kitap
48.75

"Or'da Kimse Var mı?" dörtlüsünün üçüncü kitabı Valla Kurda Yedirdin Beni'de Türk solunun ve Kürt sorununun resmi çiziliyor. "Türküm...kendi insanımın manzaralarını seviyorum... Buna milliyetçilik diyorsan, öyle olsun!" diyor Günay Rodoplu, ve devam ediyor. "Milliyetçi' olduğum içindir ki, Kürtlerin köken arayışlarını empatiyle izliyor, elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. ‘Mızıka çalındı, düğün mü sandın?' türküsü içimi titretirken, Şiran'ın ‘Hanımağamın, bermaya mın' feryadına kulak vermemem mümkün mü? Kürtlerin varlığına ilişkin tek korkum, tek kavgam, onların yabancılaşması olacaktır. Çünkü bu olursa onu ırkçılık, hatta bir tür Nazizm izler. Ve ben kendi ulusumu tanıdığım kadarıyla, biz Türkler bununla baş edemeyiz. ‘Aryan Kürtlerin karşısında, Siyonizm öncesi Yahudileri kadar boynu bükük kalmaz mıyız?.. Unutmayın ki, İsrail öncesi Yahudilerin ruh hali bizimkinden pek farklı değildi. Onlar da kendileri ile barışık değillerdi. Tıpkı bizim gibi, kendilerini sırf kendileri oldukları için, bir insan manzarası olarak sevmiyorlardı. Kendisini sürgit, ‘sen adam olmazsın' diye aşağılayan bir ulus, varlığını idame ettirmekte ne kadar başarılı olabilir ki? Türkler, Siyonist olabilecek kadar metodik de değillerdir. Ve yine unutma ki, Siyonistler Batı Avrupa Yahudileriydi, Orta Doğu değil!.."

  • Açıklama
    • "Or'da Kimse Var mı?" dörtlüsünün üçüncü kitabı Valla Kurda Yedirdin Beni'de Türk solunun ve Kürt sorununun resmi çiziliyor. "Türküm...kendi insanımın manzaralarını seviyorum... Buna milliyetçilik diyorsan, öyle olsun!" diyor Günay Rodoplu, ve devam ediyor. "Milliyetçi' olduğum içindir ki, Kürtlerin köken arayışlarını empatiyle izliyor, elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. ‘Mızıka çalındı, düğün mü sandın?' türküsü içimi titretirken, Şiran'ın ‘Hanımağamın, bermaya mın' feryadına kulak vermemem mümkün mü? Kürtlerin varlığına ilişkin tek korkum, tek kavgam, onların yabancılaşması olacaktır. Çünkü bu olursa onu ırkçılık, hatta bir tür Nazizm izler. Ve ben kendi ulusumu tanıdığım kadarıyla, biz Türkler bununla baş edemeyiz. ‘Aryan Kürtlerin karşısında, Siyonizm öncesi Yahudileri kadar boynu bükük kalmaz mıyız?.. Unutmayın ki, İsrail öncesi Yahudilerin ruh hali bizimkinden pek farklı değildi. Onlar da kendileri ile barışık değillerdi. Tıpkı bizim gibi, kendilerini sırf kendileri oldukları için, bir insan manzarası olarak sevmiyorlardı. Kendisini sürgit, ‘sen adam olmazsın' diye aşağılayan bir ulus, varlığını idame ettirmekte ne kadar başarılı olabilir ki? Türkler, Siyonist olabilecek kadar metodik de değillerdir. Ve yine unutma ki, Siyonistler Batı Avrupa Yahudileriydi, Orta Doğu değil!.."

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat