%30
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055553494
Boyut
14.00x20.00
Sayfa Sayısı
230
Basım Yeri
Edirne
Baskı
1
Basım Tarihi
2014-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Ümitsizliğin Yakın Tarihi

Yazar: İsmail Örs
Yayınevi : Ceren Yayıncılık
45,00TL
31,50TL
%30
Satışta değil
9786055553494
542634
Ümitsizliğin Yakın Tarihi
Ümitsizliğin Yakın Tarihi
31.50

Bana zayıflık olarak görünen kimi zayıflıklarım, beni ona; silahsız, zırhsız, savunmasız hatta çırılçıplak ölüme koşan gözü kara bir savaşçı olarak mı tanıtıyordu? Ona duyduğum sonsuz ihtiyaçla deli gibi çırpınışımı, sonu görünmeyen karanlık bir tünelde, el yordamıyla yürümeye çalışan sakat bir adamın telaşına benzetiyordu belki de. Beni cesur buluyor oluşunun başka bir açıklaması olamazdı. Kendime onun gözlerin-den bakmak beni korkutmuştu. Belki o da benim adıma endişeleniyordu kim bilir! Önümde beliren karanlık tünelde; sessiz sedasız, bir gün olsun şikâyet etmeden yürüyeceğimden ikimiz de emindik. İkimizi de korkutan bu belirsizlik, zamanla konuşmaya korktuğu-muz konular arasında yerini alırken o günden sonra bana böyle şeyler hissettirecek ne bir bakış, ne de bir ima geçmedi aramızda. Bazen kulakları sağır eden bir sessizlik, bazen de hiçbir yerden duyulamayan çığlıklar verecekti hayat bize. Mutluluğu beklemeye başlamak için, ilk önce 'beklemeyi' beklemeye başlamak gerekecekti ama biz hiçbir şeye hazır değildik. Karşılıklı sessizlikten zevk alacağımız zamanlarda gelecekti elbet. Yine de çoğu zaman bir türlü gelmeyen uykuyu, kimi zaman şarabın soğumasını, bazen güneşin doğmasını, bazen batmasını, bazen de kendimizi bekleyecektik. Çünkü 'kendinize gelin' diyecekti tanrı. Bir yolunu bulup kendimize gidecektik.

  • Açıklama
    • Bana zayıflık olarak görünen kimi zayıflıklarım, beni ona; silahsız, zırhsız, savunmasız hatta çırılçıplak ölüme koşan gözü kara bir savaşçı olarak mı tanıtıyordu? Ona duyduğum sonsuz ihtiyaçla deli gibi çırpınışımı, sonu görünmeyen karanlık bir tünelde, el yordamıyla yürümeye çalışan sakat bir adamın telaşına benzetiyordu belki de. Beni cesur buluyor oluşunun başka bir açıklaması olamazdı. Kendime onun gözlerin-den bakmak beni korkutmuştu. Belki o da benim adıma endişeleniyordu kim bilir! Önümde beliren karanlık tünelde; sessiz sedasız, bir gün olsun şikâyet etmeden yürüyeceğimden ikimiz de emindik. İkimizi de korkutan bu belirsizlik, zamanla konuşmaya korktuğu-muz konular arasında yerini alırken o günden sonra bana böyle şeyler hissettirecek ne bir bakış, ne de bir ima geçmedi aramızda. Bazen kulakları sağır eden bir sessizlik, bazen de hiçbir yerden duyulamayan çığlıklar verecekti hayat bize. Mutluluğu beklemeye başlamak için, ilk önce 'beklemeyi' beklemeye başlamak gerekecekti ama biz hiçbir şeye hazır değildik. Karşılıklı sessizlikten zevk alacağımız zamanlarda gelecekti elbet. Yine de çoğu zaman bir türlü gelmeyen uykuyu, kimi zaman şarabın soğumasını, bazen güneşin doğmasını, bazen batmasını, bazen de kendimizi bekleyecektik. Çünkü 'kendinize gelin' diyecekti tanrı. Bir yolunu bulup kendimize gidecektik.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat