Türk ve İslam Dünyasının Yeniden Yapılanması

Bu kitapçıkta bir taraftan şimdiye kadar bu sahada yazılmış olan makaleler biraraya getirilmiş, bir yandan da yeni gelişen Türk-İslam dünyası ile ilgili müşahedeler ve incelemeler bir bütünlük içinde takdim edilmeye çalışılmıştır.

Kanaatimizce, Türkiye, konumu ve yapısı itibariyle şahsiyetli bir dış politika takip ederek önce çevresi, sonra da bütün dünyü ile iyi iktisadi münasebetler kurup geliştirmek durumundadır. Bunun için bir yandan ikili münasebetler, diğer yandan da bölgevi organizasyonlar içinde sosyo-ekonomik münasebetlerini geliştirmenin yollarını aramak durumundadır. Bunun için bir yandan ikili münasebetler, diğer yandan da bölgevi organizasyonlar içinde sosyo-ekonomik münasebetlerini geliştirmenin yollarını aramak durumundadır. Orta Doğu'da ve Asya'da KEİB ve ECO gibi kuruluşlar içinde, Batı'da ise EFTA'ya dahil olarak bu ilişkileri canlı tutmak isteyen Türkiye, global olarak da İslam dünyasında OIC ve İSEDAK içinde aktif bir rol alırken, diğer yandan Batı dünyasında da AT ile Gümrük Birliği çerçevesinde ilişkilerini geliştirmeye çalışmaktadır.

Fakat yeni dünya düzeninde AB-ABD menfaatlerinin çatışması halinde, Türkiye'nin AB'yi arka plana alarak, ağırlığını, "Kuzey İslam Dünyası"na kaydırması, ve bu çerçeve içinde "Güney İslam Dünyası" ile işbirliğini geliştirmesi gerekecektir.

Bu küçük kitapta bu konularla ilgili fikirler tartışılmaktadır.

Bilhassa eski Sovyetler Birliği içindeki bağımsız Türk cumhuriyetlerindeki gelişmeler ve Türkiye ile münasebetleri, milletimizin efkar-ı umumiyesinde büyük ilgi odağı haline geldiği için, bu husustaki yeni gelişmeler ile birlikteğ buraları ziyaretlerimiz sırasındaki müşahede ve değerlendirmeler de kitapta yer almış bulunmaktadır.
(Arka Kapak)