%35
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786058818309
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
430
Basım Yeri
Konya
Baskı
1
Basım Tarihi
2010-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Türk Şiirinde GelenekCumhuriyet Dönemi Türk Şiiri

Yazar: Ertan Örgen
Yayınevi : Palet Yayınları
50,00TL
32,50TL
%35
Satışta değil
9786058818309
487122
Türk Şiirinde Gelenek
Türk Şiirinde Gelenek Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri
32.50

Orhan Veli Kanık, bir akşam meyhanede bir arkadaşından Fuzuli'nin "Karban-ı rah-ı tecridiz hatar havfın çekip Gah Mecnun gah ben devr ile nevbet bekleriz" beytini duyunca "müthiş" der. Ardından "Bırak canım, o da el açmışlardan" sözüyle Fuzuli'yi bir anda geriye itiverir. İki tespit arasındaki fark, şiir sanatının güzelliğini teslim mecburiyeti ile şairin kendi durduğu yer dolayısıyla diğerine bir yer belirlemesidir. Bu anekdot bize araştırmamızın problemi olan geleneğin şiir sanatı esas alındığında hep var olacağını ancak zamanın tasarruflarının yeni anlayışlar hatta dayatmalar getireceğini göstermektedir.

Şairler, artık mazmun, istiare gibi kökü soyutlamaya dayalı bir anlayış yerine, imge gibi daha dünyevi bir kullanımı tercih etmektedirler. Ancak geleneğin güçlü yapısı onları sonuna dek ayrı bireyler halinde bırakmaz. Ne kadar öncü, karşıt-sanat kurma fikri taşısalar da kalıcı olma yoluna girenleri ilerleyen yaşlarında metafiziğe dayalı gelenekle ancak Tanzimat sonrası başlayan sürecin sonuçları olarak da yeni bilgilenme ve kabulün çatışmasıyla karışmış bir gelenekle konu, söyleyiş düzeyinde yakınlaşmaktadırlar.

  • Açıklama
    • Orhan Veli Kanık, bir akşam meyhanede bir arkadaşından Fuzuli'nin "Karban-ı rah-ı tecridiz hatar havfın çekip Gah Mecnun gah ben devr ile nevbet bekleriz" beytini duyunca "müthiş" der. Ardından "Bırak canım, o da el açmışlardan" sözüyle Fuzuli'yi bir anda geriye itiverir. İki tespit arasındaki fark, şiir sanatının güzelliğini teslim mecburiyeti ile şairin kendi durduğu yer dolayısıyla diğerine bir yer belirlemesidir. Bu anekdot bize araştırmamızın problemi olan geleneğin şiir sanatı esas alındığında hep var olacağını ancak zamanın tasarruflarının yeni anlayışlar hatta dayatmalar getireceğini göstermektedir.

      Şairler, artık mazmun, istiare gibi kökü soyutlamaya dayalı bir anlayış yerine, imge gibi daha dünyevi bir kullanımı tercih etmektedirler. Ancak geleneğin güçlü yapısı onları sonuna dek ayrı bireyler halinde bırakmaz. Ne kadar öncü, karşıt-sanat kurma fikri taşısalar da kalıcı olma yoluna girenleri ilerleyen yaşlarında metafiziğe dayalı gelenekle ancak Tanzimat sonrası başlayan sürecin sonuçları olarak da yeni bilgilenme ve kabulün çatışmasıyla karışmış bir gelenekle konu, söyleyiş düzeyinde yakınlaşmaktadırlar.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat