%20
Turan Güneş'in Siyasal Kavgaları Akın Simav
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
3990000015687
Boyut
15.00x23.00
Sayfa Sayısı
278
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2009-07
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Turan Güneş'in Siyasal Kavgaları

Yazar: Akın Simav
Yayınevi : Agora Kitaplığı
2,00TL
1,60TL
%20
Satışta değil
3990000015687
705320
Turan Güneş'in Siyasal Kavgaları
Turan Güneş'in Siyasal Kavgaları
1.60

"Bizde partiler ne kadar aksini ileri sürseler de, demokratik kuruluşlar olmaktan uzaklaşmışlardır. Parlamenterler, ülkenin ve dünyanın önemli sorunlarına vakit ayıramaz durumdalar. Bir diğer partisel özelliğimiz de, genel başkanların genellikle kaydı hayat hayat şartı ile seçilmeleridir. Bu sebeple, giderek parti içi iktidar bireyselleşmektedir. "Bizim partilerin yapısı şöyle: Bir genel başkan vardır, diğer yüksek kurullarda bulunan kişiler, genel başkanın çoğu kez dolaylı ya da dolaysız seçtiği müşavirler, yahut yardımcılardır. Başkan onlardan istediği ölçüde yararlanır. Geride de, seçmen işleriyle uğraşan parlamenterler bulunur. "Bu mekanizma, partilerde tabana dayalı siyaset oluşturulmasını zorlaştırmakta ve parlamenter mekanizmayı tıkamaktadır. Diğer yandan, parti örgütleri de siyasetin sadece aday imal etme yanıyla uğraşmaktadırlar. Zaten parlamentoya gönderilen her temsilcinin yerine, sırada bekleyen başka bir potansiyel aday vardır. Bunlara ‘değiştirme birlikleri‘ denir. "Şimdi bana kızacaklar ama, ben Türkiye‘de seçkinlerin demokrasiyi pek içlerine sindirdiklerini sanmıyorum. Türkiye‘de seçkinler, nasıl olup da, dağdaki bayırdaki seçmenin milletvekili yaptığı insanların profesörlerden, basının değerli kalemlerinden ve planlama uzmanlarından daha fazla söz sahibi olduklarını kabullenemiyorlar. Belki de haklıdırlar ve demokrasi kötü bir şeydir. Ama demokrasi iyi, parlamento kötü olacak... Bu olsa olsa mektepsiz maarif düşüncesini savunan Haşim Paşa‘nın davranışına benzer."

  • Açıklama
    • "Bizde partiler ne kadar aksini ileri sürseler de, demokratik kuruluşlar olmaktan uzaklaşmışlardır. Parlamenterler, ülkenin ve dünyanın önemli sorunlarına vakit ayıramaz durumdalar. Bir diğer partisel özelliğimiz de, genel başkanların genellikle kaydı hayat hayat şartı ile seçilmeleridir. Bu sebeple, giderek parti içi iktidar bireyselleşmektedir. "Bizim partilerin yapısı şöyle: Bir genel başkan vardır, diğer yüksek kurullarda bulunan kişiler, genel başkanın çoğu kez dolaylı ya da dolaysız seçtiği müşavirler, yahut yardımcılardır. Başkan onlardan istediği ölçüde yararlanır. Geride de, seçmen işleriyle uğraşan parlamenterler bulunur. "Bu mekanizma, partilerde tabana dayalı siyaset oluşturulmasını zorlaştırmakta ve parlamenter mekanizmayı tıkamaktadır. Diğer yandan, parti örgütleri de siyasetin sadece aday imal etme yanıyla uğraşmaktadırlar. Zaten parlamentoya gönderilen her temsilcinin yerine, sırada bekleyen başka bir potansiyel aday vardır. Bunlara ‘değiştirme birlikleri‘ denir. "Şimdi bana kızacaklar ama, ben Türkiye‘de seçkinlerin demokrasiyi pek içlerine sindirdiklerini sanmıyorum. Türkiye‘de seçkinler, nasıl olup da, dağdaki bayırdaki seçmenin milletvekili yaptığı insanların profesörlerden, basının değerli kalemlerinden ve planlama uzmanlarından daha fazla söz sahibi olduklarını kabullenemiyorlar. Belki de haklıdırlar ve demokrasi kötü bir şeydir. Ama demokrasi iyi, parlamento kötü olacak... Bu olsa olsa mektepsiz maarif düşüncesini savunan Haşim Paşa‘nın davranışına benzer."

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat