%35
Toros Dağları Kolektif
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052961469
Boyut
16.00x23.00
Sayfa Sayısı
114
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-06
Çeviren
Aydın Sevim
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Toros DağlarıTomarza - Tufanbeyli - Saimbeyli - Feke - Kozan - Adana - Mersin - Buluklu - Gözne

Yazar: Kolektif
Yayınevi : Cinius Yayınları
34,00TL
22,10TL
%35
Satışta değil
9786052961469
723680
Toros Dağları
Toros Dağları Tomarza - Tufanbeyli - Saimbeyli - Feke - Kozan - Adana - Mersin - Buluklu - Gözne
22.10

“Itineris Nova Novalis.”

-Yeni yeniliklere yolculuk- anlamına gelen bu eski Latince sözcük, bizim daha yolun başında olduğumuzu anımsatan kısacık üç kelimeden oluşur. Seyyahlar ileriye, hep daha ileriye yol almasaydı bugün kaçımız “Mvndvs Novvs”, -Yeni Dünyalar- dediğimiz Amerika ya da “Terra Australis” -Güney Toprakları- dediğimiz Avustralya ile tanışabilirdi. Küçük Asya'nın veya Anadolu'nun sahip olduğu doğal ve kültürel zenginlik Batılı seyyahların daima ilgisini çekmiştir. Özellikle 18. ve 19. yüzyılda kutsal topraklara giden yolun ana güzergâhı Kilikya'dır.

Batılı gezginlerin takip ettiği rotayı izlerken zaman zaman kendimizi zorlu ve sarp bir dağın eteğinde, amansız bir salgın hastalığın pençesinde, antik bir tapınağın veya antik bir şehrin kalıntıları arasında bulabiliriz. Karşılaştığımız hayret verici bitki ve hayvan çeşitliliği ile farklı duygular yaşayabilir, o dönemde yaşamış yöre insanları ile paylaşacak pek çok benzer noktamızın olduğunu, onlardan farklı değil aslında onlarla bir bütün olduğumuzu görebiliriz.

  • Açıklama
    • “Itineris Nova Novalis.”

      -Yeni yeniliklere yolculuk- anlamına gelen bu eski Latince sözcük, bizim daha yolun başında olduğumuzu anımsatan kısacık üç kelimeden oluşur. Seyyahlar ileriye, hep daha ileriye yol almasaydı bugün kaçımız “Mvndvs Novvs”, -Yeni Dünyalar- dediğimiz Amerika ya da “Terra Australis” -Güney Toprakları- dediğimiz Avustralya ile tanışabilirdi. Küçük Asya'nın veya Anadolu'nun sahip olduğu doğal ve kültürel zenginlik Batılı seyyahların daima ilgisini çekmiştir. Özellikle 18. ve 19. yüzyılda kutsal topraklara giden yolun ana güzergâhı Kilikya'dır.

      Batılı gezginlerin takip ettiği rotayı izlerken zaman zaman kendimizi zorlu ve sarp bir dağın eteğinde, amansız bir salgın hastalığın pençesinde, antik bir tapınağın veya antik bir şehrin kalıntıları arasında bulabiliriz. Karşılaştığımız hayret verici bitki ve hayvan çeşitliliği ile farklı duygular yaşayabilir, o dönemde yaşamış yöre insanları ile paylaşacak pek çok benzer noktamızın olduğunu, onlardan farklı değil aslında onlarla bir bütün olduğumuzu görebiliriz.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat