%40
Tomris Burak Serdengeçti
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052499429
Boyut
13.50x21.50
Sayfa Sayısı
436
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

TomrisBozkırın Ecesi

70,00TL
42,00TL
%40
Satışta değil
9786052499429
852434
Tomris
Tomris Bozkırın Ecesi
42.00

Bütün acıları üzerinde toplayan ayakları prangalı genç kız, alacalı bir karanlıktan uyanırken Tomris'e doğru döndü. Güzel yüzde kendini bulurcasına sebepsiz bir sevince kapıldı:

“Gifari beni arayıp sormadı. Senin gibi başı karlı dağ mıyım ki sevdam da yüce olsun. Her bir işimi kendim göreyim!”

“Dertlendiğine göre yaran çok derin olmalı!” savıyla onun sıkıntılarını öğrenmek istedi.

“Perslerin sizlere -olur olmaz zamanda- çeri salmasıyla benim yaranın farkı nedir? Okun ve kılıcın yarası geçer de bu yara geçer mi sanıyorsun?”

Beri yanda pencere önüne kurulmuş, kendinden emin, süslü giysilere bürünük, önündeki ağzı dar, tabanı geniş bakır tasın içindekini ince kamışla karıştıran yaşlı kadın:

“Buraya Samiri'ler hâkim.” diye tebessüm etti. “Ben de onların büyücüsüyüm. Geçmişi benden iyi bileni gösterin! Asmodeus'un bir eli benim elimde. İstediğim herhangi bir kadın ve erkeği bendelerim. Süleyman da öyle yapmadı mı? Mührünü öptü ve yanında cinler peyda oldu. Her bir işini onlara gördürdü. Belkıs'ı tacı ve tahtıyla Kudüs'e getirmek kolay mı?”

“Bu mümkün değil!” sözüyle Bordakan da söze girdi. Başını iki yana salladı. “Böyle bir güç ancak Tengri'de olur.”

“Biraz sonra buraya iki kadın gelecek, perişan vaziyetlerini görünce yüreğiniz dayanamayacak. Zulüm gören kadınların derdine nasıl çare buluyorum, gözlerinizle görün de gücüme inanın.”

  • Açıklama
    • Bütün acıları üzerinde toplayan ayakları prangalı genç kız, alacalı bir karanlıktan uyanırken Tomris'e doğru döndü. Güzel yüzde kendini bulurcasına sebepsiz bir sevince kapıldı:

      “Gifari beni arayıp sormadı. Senin gibi başı karlı dağ mıyım ki sevdam da yüce olsun. Her bir işimi kendim göreyim!”

      “Dertlendiğine göre yaran çok derin olmalı!” savıyla onun sıkıntılarını öğrenmek istedi.

      “Perslerin sizlere -olur olmaz zamanda- çeri salmasıyla benim yaranın farkı nedir? Okun ve kılıcın yarası geçer de bu yara geçer mi sanıyorsun?”

      Beri yanda pencere önüne kurulmuş, kendinden emin, süslü giysilere bürünük, önündeki ağzı dar, tabanı geniş bakır tasın içindekini ince kamışla karıştıran yaşlı kadın:

      “Buraya Samiri'ler hâkim.” diye tebessüm etti. “Ben de onların büyücüsüyüm. Geçmişi benden iyi bileni gösterin! Asmodeus'un bir eli benim elimde. İstediğim herhangi bir kadın ve erkeği bendelerim. Süleyman da öyle yapmadı mı? Mührünü öptü ve yanında cinler peyda oldu. Her bir işini onlara gördürdü. Belkıs'ı tacı ve tahtıyla Kudüs'e getirmek kolay mı?”

      “Bu mümkün değil!” sözüyle Bordakan da söze girdi. Başını iki yana salladı. “Böyle bir güç ancak Tengri'de olur.”

      “Biraz sonra buraya iki kadın gelecek, perişan vaziyetlerini görünce yüreğiniz dayanamayacak. Zulüm gören kadınların derdine nasıl çare buluyorum, gözlerinizle görün de gücüme inanın.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat