%35
Tanığım Dikiz Aynası (Anılar 1937-1997) Hüseyin Ateş
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789758245901
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
175
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2004
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Tanığım Dikiz Aynası (Anılar 1937-1997)Melkiş - Cıvrak - Dersim'den İstanbul'a

Yayınevi : Peri Yayınları
12,00TL
7,80TL
%35
Satışta değil
9789758245901
677444
Tanığım Dikiz Aynası (Anılar 1937-1997)
Tanığım Dikiz Aynası (Anılar 1937-1997) Melkiş - Cıvrak - Dersim'den İstanbul'a
7.80

Ben Hüseyin Ateş, 1927 doğumluyum. Dersim, Nazımiye kazası, Cıvrak köyü, Melkiş mezrasında dünyaya geldim.

Hayata gözümü açınca gördüğüm, güzelim dağları, yemyeşil meraları, çağlayan dereleri, esen rüzgarları ve keklik seslerini düşündükçe oraları görür ve duyar gibi oluyorum.

Mezramızda onüç hane idil. Akraba idik. Bahar yeşillenince biz çocuklar, kuzu otlatır, oynaşırdık. Dünyadan haberimiz yoktu. Mutlu idik. Büyüyünce, davar otlatmaya başladık. Hiç de kuzu otlatmaya benzemiyordu!

Ayna, önemseyip bakmadım sana.
Senin ikazların, ölçümlerin varmış bana.
Yalnız ve yalnız
"Dikiz Aynası" olarak baktım sana.
Hayat çekilmez acı da olsa.
Doyum olmaz, güzelsin sen dünya.
Yazdıklarımdan da anlaşıldığı gibi, otuzdokuz sene aralıksız taksicilik yaptım.
Zaman oldu, İstanbul'un trafiği bunalttı.
İşte o gün aynaya baktım.
Maziyi hatırladım.
Evet, maziyi.
Çok kilometre katetmişim meğerse.
Evet, meğerse.
1950 senesinde başladım taksiciliğe.
1989 senesinde bıraktım.
Bu zaman içinde,
"Parasız taşınacak kadar iyi, para ile taşınamayacak kadar iyi olmayan" insan taşıdım. Yılmadan!

  • Açıklama
    • Ben Hüseyin Ateş, 1927 doğumluyum. Dersim, Nazımiye kazası, Cıvrak köyü, Melkiş mezrasında dünyaya geldim.

      Hayata gözümü açınca gördüğüm, güzelim dağları, yemyeşil meraları, çağlayan dereleri, esen rüzgarları ve keklik seslerini düşündükçe oraları görür ve duyar gibi oluyorum.

      Mezramızda onüç hane idil. Akraba idik. Bahar yeşillenince biz çocuklar, kuzu otlatır, oynaşırdık. Dünyadan haberimiz yoktu. Mutlu idik. Büyüyünce, davar otlatmaya başladık. Hiç de kuzu otlatmaya benzemiyordu!

      Ayna, önemseyip bakmadım sana.
      Senin ikazların, ölçümlerin varmış bana.
      Yalnız ve yalnız
      "Dikiz Aynası" olarak baktım sana.
      Hayat çekilmez acı da olsa.
      Doyum olmaz, güzelsin sen dünya.
      Yazdıklarımdan da anlaşıldığı gibi, otuzdokuz sene aralıksız taksicilik yaptım.
      Zaman oldu, İstanbul'un trafiği bunalttı.
      İşte o gün aynaya baktım.
      Maziyi hatırladım.
      Evet, maziyi.
      Çok kilometre katetmişim meğerse.
      Evet, meğerse.
      1950 senesinde başladım taksiciliğe.
      1989 senesinde bıraktım.
      Bu zaman içinde,
      "Parasız taşınacak kadar iyi, para ile taşınamayacak kadar iyi olmayan" insan taşıdım. Yılmadan!

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat