%30
Taht Uğrunda Baş Veren Sultanlar M. Çağatay Uluçay
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789754379075
Boyut
12.00x19.50
Sayfa Sayısı
204
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
3
Basım Tarihi
2014-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Taht Uğrunda Baş Veren Sultanlar

42,00TL
29,40TL
%30
Satışta değil
9789754379075
500123
Taht Uğrunda Baş Veren Sultanlar
Taht Uğrunda Baş Veren Sultanlar
29.40

"Sultan Mahmut, Hasoda'da ve Babüssaade'nin önünde bu tahta oturmuş, bayram tebriklerini kabul etmişti. O günleri hatırladı, tebessüm etti, eliyle okşayarak yanında bulunan diğer tahtı seyre başladı. Bu Osmanlı Sarayı'nın en değerli ve san'atkârane yapılmış tahtı idi. Denildiğine göre bu tahtı, Türk-Hint san'atçıları Şah İsmail bugünkü tarihçilerin çoğu bunu kabul etmiyorlar- için yapmışlardı. Yavuz Sultan Selim Çaldıran savaşında harp ganaimi olarak almış, hazinesine koymuştu. Yuvarlaktı, ortasında bir minder vardı, tahtın her yanına inciler ve zümrütler kakılmıştı. Çok zarifti. Ondan sonra, Arz Odası'ndaki ve diğer yerlerde bulunan diğer tahtları hayalinde canlandırdı. Fakat fazla bir kıymet bulamadı. Hepsi de geniş sedirden, sandalyadan veya koltuktan başka bir şey değillerdi. Ne üzerlerine konan incilerden işlenmiş yumuşak minderler, ne de taht örtüleri kardeş kanına girmeğe şehzadeyi zorlayacak kadar kıymetli değillerdi. Çünkü sarayın hazinesindeki mücevherler yanında bunların adı bile geçmezdi. Evet, tahtın bir sırrı vardı. Fakat tahtların kendisi sırrın sebebi olamazdı. Muhakkak surette bu sırrı çözmeliydi. Onun için oturup tekrar düşünmeye karar verdi. Şah İsmail'in tahtının yumuşak minderinin üzerine oturunca rahatlık hissetti, üzerine bir rehavet çöker gibi oldu, o zaman tahta daha çok yerleşti, gözlerini kapadı, düşünmeye başladı. Bir anda, okuduğu Türk tarihi gözünün önünden bir rüya gibi geçti."

  • Açıklama
    • "Sultan Mahmut, Hasoda'da ve Babüssaade'nin önünde bu tahta oturmuş, bayram tebriklerini kabul etmişti. O günleri hatırladı, tebessüm etti, eliyle okşayarak yanında bulunan diğer tahtı seyre başladı. Bu Osmanlı Sarayı'nın en değerli ve san'atkârane yapılmış tahtı idi. Denildiğine göre bu tahtı, Türk-Hint san'atçıları Şah İsmail bugünkü tarihçilerin çoğu bunu kabul etmiyorlar- için yapmışlardı. Yavuz Sultan Selim Çaldıran savaşında harp ganaimi olarak almış, hazinesine koymuştu. Yuvarlaktı, ortasında bir minder vardı, tahtın her yanına inciler ve zümrütler kakılmıştı. Çok zarifti. Ondan sonra, Arz Odası'ndaki ve diğer yerlerde bulunan diğer tahtları hayalinde canlandırdı. Fakat fazla bir kıymet bulamadı. Hepsi de geniş sedirden, sandalyadan veya koltuktan başka bir şey değillerdi. Ne üzerlerine konan incilerden işlenmiş yumuşak minderler, ne de taht örtüleri kardeş kanına girmeğe şehzadeyi zorlayacak kadar kıymetli değillerdi. Çünkü sarayın hazinesindeki mücevherler yanında bunların adı bile geçmezdi. Evet, tahtın bir sırrı vardı. Fakat tahtların kendisi sırrın sebebi olamazdı. Muhakkak surette bu sırrı çözmeliydi. Onun için oturup tekrar düşünmeye karar verdi. Şah İsmail'in tahtının yumuşak minderinin üzerine oturunca rahatlık hissetti, üzerine bir rehavet çöker gibi oldu, o zaman tahta daha çok yerleşti, gözlerini kapadı, düşünmeye başladı. Bir anda, okuduğu Türk tarihi gözünün önünden bir rüya gibi geçti."

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat