%35
Sürgündeki Suskun Prenses Nadya Saliha Nilde
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257025997
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
304
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sürgündeki Suskun Prenses Nadya

Yazar: Saliha Nilde
Yayınevi : Karina Yayınevi
35,00TL
22,75TL
%35
Satışta değil
9786257025997
865925
Sürgündeki Suskun Prenses Nadya
Sürgündeki Suskun Prenses Nadya
22.75

“Nadya, üzülme artık. Hiç değilse bir iki tane de olsa istediğin eşyanı alabileceksin. Bizi düşünsene, öylece gideceğiz, evimize ne olduğunu bile bilmiyoruz.”

Başını hışımla kaldırdı, öfkeden, gözleri dipsiz kuyuların karanlığına bürünmüştü.

“Biz ne olacağımızı biliyor muyuz? Kime ne yaptık? Kimin canını yaktık? Neden toprağımızdan, evimizden, sevdiğimiz herkesten, her şeyden ayrılmak zorunda kaldık?”

İçindeki hıncı, öfkeyi, nefreti, korkuyu kusuyordu.
Yaşanacakları engellemeye kimin gücü yetmiş ki?..

Vedalaşmalar, acının sessizlikle katmerleşmesiyle yürekleri dağlaya dağlaya yapıldı. Her yüreğe acının yıldırımı düştü kavurdu, içine içine akan yaşlar derya oldu, boğdu sesi soluğu. Kalan da yarımdı, giden de. Birbirlerinin yarımını ömür boyu sırtlanacaklardı…

Kişiliğini biçimlendiren çocukluğunu, kalabalık ailesini, ilk aşkını, ilk kalp ağrısını, ora'nın yazını, baharını anlatırken, kendi kışına sürgün olan bir kadın… Nadya…
Saliha Nilde, sarsıcı bir dille kaleme aldığı, trajik insan hikâyelerine tanıklık eden bu kıymetli eserinde, nice sürgünlere ev sahipliği yapmış Anadolu'yu başka bir gözle değerlendirip, hem bireysel hem sosyolojik düzlemde genç bir devletin fotoğrafını çekerken, yaşamın kıyısında kalmış bir kadının içsel ve coğrafi yolculuğunu gözler önüne sererek, sevinci, umudu, hüznü, anlam arayışını ilmek ilmek hafızalara işliyor…

  • Açıklama
    • “Nadya, üzülme artık. Hiç değilse bir iki tane de olsa istediğin eşyanı alabileceksin. Bizi düşünsene, öylece gideceğiz, evimize ne olduğunu bile bilmiyoruz.”

      Başını hışımla kaldırdı, öfkeden, gözleri dipsiz kuyuların karanlığına bürünmüştü.

      “Biz ne olacağımızı biliyor muyuz? Kime ne yaptık? Kimin canını yaktık? Neden toprağımızdan, evimizden, sevdiğimiz herkesten, her şeyden ayrılmak zorunda kaldık?”

      İçindeki hıncı, öfkeyi, nefreti, korkuyu kusuyordu.
      Yaşanacakları engellemeye kimin gücü yetmiş ki?..

      Vedalaşmalar, acının sessizlikle katmerleşmesiyle yürekleri dağlaya dağlaya yapıldı. Her yüreğe acının yıldırımı düştü kavurdu, içine içine akan yaşlar derya oldu, boğdu sesi soluğu. Kalan da yarımdı, giden de. Birbirlerinin yarımını ömür boyu sırtlanacaklardı…

      Kişiliğini biçimlendiren çocukluğunu, kalabalık ailesini, ilk aşkını, ilk kalp ağrısını, ora'nın yazını, baharını anlatırken, kendi kışına sürgün olan bir kadın… Nadya…
      Saliha Nilde, sarsıcı bir dille kaleme aldığı, trajik insan hikâyelerine tanıklık eden bu kıymetli eserinde, nice sürgünlere ev sahipliği yapmış Anadolu'yu başka bir gözle değerlendirip, hem bireysel hem sosyolojik düzlemde genç bir devletin fotoğrafını çekerken, yaşamın kıyısında kalmış bir kadının içsel ve coğrafi yolculuğunu gözler önüne sererek, sevinci, umudu, hüznü, anlam arayışını ilmek ilmek hafızalara işliyor…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat