%15
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055782917
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
488
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2011-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sürgün Kalemler

Yayınevi : Siyasal Kitabevi
18,52TL
15,74TL
%15
Satışta değil
9786055782917
478911
Sürgün Kalemler
Sürgün Kalemler
15.74

Kitabın konusu olan sürgün, kişinin bir yerden başka bir yere gönderilmesi, bir müddet veya daimi olarak gönderildiği yerde kalması manasına gelen bir kelimedir. Bugün de hem mana hem uygulama olarak hâlâ kullanılmakta olan sürgün kelimesi yerine daha önceleri kalebent, ikamete memur, ikamete mecbur, nefy, inha, icla, teb'id, mütebâidin, nefy ü irsal, sarf ü tahvil, menfi gibi kelimeler kullanılmıştır. Sürgün kişinin gönderildiği yerin şartları, geldiği yerin imkânlarına göre daha
sınırlıdır. Kişinin sürgün müddeti sona erdiğinde, ilk geldiği yere dönebildiği gibi bazen ömrü boyunca dönemeyenler de olmuştur. Sürgün yeri olan menfa, muhtelif sebeplerden dolayı
değiştirilebildiği gibi bazen de her ne sebep olursa olsun asla değiştirilmemiştir. Sürgün yerleri tesadüfen seçilmediği gibi her sürgünün gönderildiği yerin, o kişiye göre veya ona sürgün cezasını veren makama göre bir manası vardır. Sürgün olan kişi sadece yaşadığı veya yaşamaya alıştığı mekândan ayrılmaz. Maruz kaldığı sürgün, hayatı boyunca onun peşini bırakmaz. Hatta sürgünü tattığı için vatani görevi olan askere de alınmaz. Sürgün, her ne kadar kötü bir durum olsa da bundan
faydalanmasını bilenler de olmuştur. Mesela Refik Halit Karay, sürgünde kaleme aldığı yazılarından Memleket Hikâyeleri ortaya çıkarmış, Halikarnas Balıkçısı adıyla bilinen Cevat Şakir de sürgün olarak gittiği Bodrum'dan, sürgün süresi sona ermesine rağmen ayrılmadığı gibi menfasının adıyla kendi ismi
özdeşleşmiştir.
(Tanıtım Bülteninden)

  • Açıklama
    • Kitabın konusu olan sürgün, kişinin bir yerden başka bir yere gönderilmesi, bir müddet veya daimi olarak gönderildiği yerde kalması manasına gelen bir kelimedir. Bugün de hem mana hem uygulama olarak hâlâ kullanılmakta olan sürgün kelimesi yerine daha önceleri kalebent, ikamete memur, ikamete mecbur, nefy, inha, icla, teb'id, mütebâidin, nefy ü irsal, sarf ü tahvil, menfi gibi kelimeler kullanılmıştır. Sürgün kişinin gönderildiği yerin şartları, geldiği yerin imkânlarına göre daha
      sınırlıdır. Kişinin sürgün müddeti sona erdiğinde, ilk geldiği yere dönebildiği gibi bazen ömrü boyunca dönemeyenler de olmuştur. Sürgün yeri olan menfa, muhtelif sebeplerden dolayı
      değiştirilebildiği gibi bazen de her ne sebep olursa olsun asla değiştirilmemiştir. Sürgün yerleri tesadüfen seçilmediği gibi her sürgünün gönderildiği yerin, o kişiye göre veya ona sürgün cezasını veren makama göre bir manası vardır. Sürgün olan kişi sadece yaşadığı veya yaşamaya alıştığı mekândan ayrılmaz. Maruz kaldığı sürgün, hayatı boyunca onun peşini bırakmaz. Hatta sürgünü tattığı için vatani görevi olan askere de alınmaz. Sürgün, her ne kadar kötü bir durum olsa da bundan
      faydalanmasını bilenler de olmuştur. Mesela Refik Halit Karay, sürgünde kaleme aldığı yazılarından Memleket Hikâyeleri ortaya çıkarmış, Halikarnas Balıkçısı adıyla bilinen Cevat Şakir de sürgün olarak gittiği Bodrum'dan, sürgün süresi sona ermesine rağmen ayrılmadığı gibi menfasının adıyla kendi ismi
      özdeşleşmiştir.
      (Tanıtım Bülteninden)

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat