%35
Sömürgecilik Sonrası İngiliz Romanında Eğitim Mehmet Recep Taş
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052964774
Boyut
13.00x19.50
Sayfa Sayısı
214
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sömürgecilik Sonrası İngiliz Romanında Eğitim

64,00TL
41,60TL
%35
Satışta değil
9786052964774
748207
Sömürgecilik Sonrası İngiliz Romanında Eğitim
Sömürgecilik Sonrası İngiliz Romanında Eğitim
41.60

Sömürge sonrası dönemde yazılan romanlar çoğunlukla sömüren ve sömürülen arasında vuku bulan ilişkileri konu edinmiş ve bu ilişkilerden kaynaklanan bireysel ve toplumsal kazanımları, değişimleri ve problemleri işlemişlerdir.

Eğitim, sömürünün üç temel aracından biri olarak görüldüğü için, sömürgecilik sonrası romanın öne çıkan temaları içinde yer almaktadır. Sömürgecilik sonrası dönem düşünür, entelektüel ve yazarlarının çoğu, ‘yayılmacı' (imperialist) düşüncenin uygulamaya geçirilmiş biçimi olan ‘sömürgeciliğin,' başka bir deyişle Batı'nın, sömürüyü kalıcı hale getirip sürdürebilmek için kendi eğitim sistemini bir sömürü aracı gibi kullandığını, böylece sömürülen toplumları istediği yönde şekillendirdiği düşüncesinde hemfikirdirler. Bu aydınların bir kesimi, Avrupa medeniyetinin bıraktığı mirası, özellikle de bu medeniyetin en etkili sömürü aracı haline gelen ‘eğitim sistemini' radikal bir şekilde tümden reddetmek gerektiğini ileri sürerken, başka bir kesim de uzun süre sömürü aracı olarak kullanılmış olsa bile bilişsel temellere dayalı açık-sistem bir eğitimin ülkenin kalkınması ve refahı için davranışsal temellere dayalı, kapalı veya yarı-açık geleneksel bir eğitim sisteminden daha iyi olacağını, önemli olanın ülkenin siyasetine yön verenlerin daha faydalı olan bu sistemi toplumun kültürel bağlamına da uyarlayarak hedefe yönelik politikalar geliştirmeleri olduğunu, yüzyıllar süren etkileşim sonucu ortaya çıkan üstyapıyı tümden reddetmenin diyalektik olarak mümkün olamayacağını ve asıl yozlaşmanın sömürgeleştirilen ülkelerin kapalı ve/veya yarı açık sistemle yürütülen geleneksel eğitimlerinden kaynaklandığını savunurlar. Bu bağlamda bu çalışma; eğitim bilimini, öğrenme kuramlarını ve sömürge sonrası edebiyat kuramını da göz önüne alarak; bu iki görüşü savunan ve sömürge sonrası edebiyatta öne çıkan yazarların ‘eğitim' olgusuna olan bakış açıları ile bu bakış açılarının eserlerine yansımalarını incelemektedir.

  • Açıklama
    • Sömürge sonrası dönemde yazılan romanlar çoğunlukla sömüren ve sömürülen arasında vuku bulan ilişkileri konu edinmiş ve bu ilişkilerden kaynaklanan bireysel ve toplumsal kazanımları, değişimleri ve problemleri işlemişlerdir.

      Eğitim, sömürünün üç temel aracından biri olarak görüldüğü için, sömürgecilik sonrası romanın öne çıkan temaları içinde yer almaktadır. Sömürgecilik sonrası dönem düşünür, entelektüel ve yazarlarının çoğu, ‘yayılmacı' (imperialist) düşüncenin uygulamaya geçirilmiş biçimi olan ‘sömürgeciliğin,' başka bir deyişle Batı'nın, sömürüyü kalıcı hale getirip sürdürebilmek için kendi eğitim sistemini bir sömürü aracı gibi kullandığını, böylece sömürülen toplumları istediği yönde şekillendirdiği düşüncesinde hemfikirdirler. Bu aydınların bir kesimi, Avrupa medeniyetinin bıraktığı mirası, özellikle de bu medeniyetin en etkili sömürü aracı haline gelen ‘eğitim sistemini' radikal bir şekilde tümden reddetmek gerektiğini ileri sürerken, başka bir kesim de uzun süre sömürü aracı olarak kullanılmış olsa bile bilişsel temellere dayalı açık-sistem bir eğitimin ülkenin kalkınması ve refahı için davranışsal temellere dayalı, kapalı veya yarı-açık geleneksel bir eğitim sisteminden daha iyi olacağını, önemli olanın ülkenin siyasetine yön verenlerin daha faydalı olan bu sistemi toplumun kültürel bağlamına da uyarlayarak hedefe yönelik politikalar geliştirmeleri olduğunu, yüzyıllar süren etkileşim sonucu ortaya çıkan üstyapıyı tümden reddetmenin diyalektik olarak mümkün olamayacağını ve asıl yozlaşmanın sömürgeleştirilen ülkelerin kapalı ve/veya yarı açık sistemle yürütülen geleneksel eğitimlerinden kaynaklandığını savunurlar. Bu bağlamda bu çalışma; eğitim bilimini, öğrenme kuramlarını ve sömürge sonrası edebiyat kuramını da göz önüne alarak; bu iki görüşü savunan ve sömürge sonrası edebiyatta öne çıkan yazarların ‘eğitim' olgusuna olan bakış açıları ile bu bakış açılarının eserlerine yansımalarını incelemektedir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat