%39
Siyah ve Gümüş Hakan Altaş
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786051807430
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
285
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-06
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Siyah ve Gümüş

Yazar: Hakan Altaş
Yayınevi : Gece Kitaplığı
35,38TL
21,23TL
%39
Satışta değil
9786051807430
719619
Siyah ve Gümüş
Siyah ve Gümüş
21.23

“ 1978 yılının 26 Şubat sabahında, insanlar, gazetede yer alan esrarengiz bir olayla güne başlamışlardı. 17'li yaşlarda bir çocuk, iki gün önce intihar eden ağabeyinin cansız bedeniyle birlikte kendini bir odaya kilitlemiş, içeriye, kimsenin girmesine müsaade etmiyordu.

Polisler, amacına ulaşmayan yoğun ikna çabalarından sonra kapıyı kırıp odaya girdiklerinde; onu, karanlık ve ölüm kokan odanın bir köşesinde yarı baygın vaziyette bulmuşlardı.

Çocuk, ağlamaktan kan kırmızı kesilen gözleri, titrek elleri ve susuzluktan kurumuş dudaklarıyla, bilmeceye benzeyen aynı cümleleri sayıklıyor sonra da duyanların tüylerini ürpertecek derecede avazı çıktığı kadar bağırıyordu:

“... Bu et, bu kan… Sana gelecek ölüm, kanından… Kanına gelecek ölüm, kanımdan! ...''

Olayın gizemi, hiçbir zaman çözülememişti.

Ta ki üzerinden otuz yıl geçtikten sonra, telsiz anonslarında bir kayıp vakası yankılanıncaya kadar…

Serinin bu ilk kitabında, İstanbul-Yalova-Karasu üçgeninde soluk soluğa bir kovalamaca başlarken, yeminle mühürlenmiş kirli sırlar, travmalar ve günahlar da ardı ardına gün yüzüne çıkmaya başlayacaktı…”

Olması imkansız bir şeyle beraber...

  • Açıklama
    • “ 1978 yılının 26 Şubat sabahında, insanlar, gazetede yer alan esrarengiz bir olayla güne başlamışlardı. 17'li yaşlarda bir çocuk, iki gün önce intihar eden ağabeyinin cansız bedeniyle birlikte kendini bir odaya kilitlemiş, içeriye, kimsenin girmesine müsaade etmiyordu.

      Polisler, amacına ulaşmayan yoğun ikna çabalarından sonra kapıyı kırıp odaya girdiklerinde; onu, karanlık ve ölüm kokan odanın bir köşesinde yarı baygın vaziyette bulmuşlardı.

      Çocuk, ağlamaktan kan kırmızı kesilen gözleri, titrek elleri ve susuzluktan kurumuş dudaklarıyla, bilmeceye benzeyen aynı cümleleri sayıklıyor sonra da duyanların tüylerini ürpertecek derecede avazı çıktığı kadar bağırıyordu:

      “... Bu et, bu kan… Sana gelecek ölüm, kanından… Kanına gelecek ölüm, kanımdan! ...''

      Olayın gizemi, hiçbir zaman çözülememişti.

      Ta ki üzerinden otuz yıl geçtikten sonra, telsiz anonslarında bir kayıp vakası yankılanıncaya kadar…

      Serinin bu ilk kitabında, İstanbul-Yalova-Karasu üçgeninde soluk soluğa bir kovalamaca başlarken, yeminle mühürlenmiş kirli sırlar, travmalar ve günahlar da ardı ardına gün yüzüne çıkmaya başlayacaktı…”

      Olması imkansız bir şeyle beraber...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat