%30
Simmel'in Gözüyle Modernitenin Sosyolojisi Gözde Özelce
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257647168
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
184
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Simmel'in Gözüyle Modernitenin Sosyolojisi

45,00TL
31,50TL
%30
Satışta değil
9786257647168
873492
Simmel'in Gözüyle Modernitenin Sosyolojisi
Simmel'in Gözüyle Modernitenin Sosyolojisi
31.50

Simmel, yirminci yüzyılın başlarında sosyolojinin ayrı bir disiplin haline gelmesini sağlayan kuruculardan biri olmakla birlikte,entelektüel ilgilerinin ve katkılarının çeşitliliği ile Émile Durkheim, Vilfredo Pareto, Ferdinand Tönnies ve Max Weber gibi çağdaşlarından ayrılır. Hiçbir sosyal kuramcı Simmel'in yaptığı gibi felsefe biliminden yararlanmamıştır. Yeni-Kantçı felsefeyi sosyolojik perspektifle ele alması önemli bir kırılma noktasıdır. Yanı sıra Simmel, ekonomi, tarih ve siyaset bilimini de bambaşka bir perspektifle ele alıyor ve sosyoloji bilimi ile ilgilenenlerin çalışmalarında ağızlarına almayacakları metafizik kavramlara değiniyordu. “Metropol ve Tinsel Hayat” makalesinde “ruhsal problemlere” odaklanıyor, psikoloji ve sosyal psikolojinin alanında gezinirken, gündelik yaşamın en küçük ve en önemsiz görünen fenomenlerinin ardında felsefi ve sosyolojik bir anlam arıyordu. Öğrencisi Lukacs, Simmel'i “izlenimciliğin gerçek filozofu” olarak adlandırıyordu. Her izlenimci sanat yapıtının doğası gereği geçişken bir formu sunması gibi Simmel'in de anlık toplumsal fragmanların peşine düşmesi ona bu ünvanı getirmişti. Lukacs'a göre O, felsefenin Monet'iydi ve henüz ardından bir Cezanne gelmemişti!

  • Açıklama
    • Simmel, yirminci yüzyılın başlarında sosyolojinin ayrı bir disiplin haline gelmesini sağlayan kuruculardan biri olmakla birlikte,entelektüel ilgilerinin ve katkılarının çeşitliliği ile Émile Durkheim, Vilfredo Pareto, Ferdinand Tönnies ve Max Weber gibi çağdaşlarından ayrılır. Hiçbir sosyal kuramcı Simmel'in yaptığı gibi felsefe biliminden yararlanmamıştır. Yeni-Kantçı felsefeyi sosyolojik perspektifle ele alması önemli bir kırılma noktasıdır. Yanı sıra Simmel, ekonomi, tarih ve siyaset bilimini de bambaşka bir perspektifle ele alıyor ve sosyoloji bilimi ile ilgilenenlerin çalışmalarında ağızlarına almayacakları metafizik kavramlara değiniyordu. “Metropol ve Tinsel Hayat” makalesinde “ruhsal problemlere” odaklanıyor, psikoloji ve sosyal psikolojinin alanında gezinirken, gündelik yaşamın en küçük ve en önemsiz görünen fenomenlerinin ardında felsefi ve sosyolojik bir anlam arıyordu. Öğrencisi Lukacs, Simmel'i “izlenimciliğin gerçek filozofu” olarak adlandırıyordu. Her izlenimci sanat yapıtının doğası gereği geçişken bir formu sunması gibi Simmel'in de anlık toplumsal fragmanların peşine düşmesi ona bu ünvanı getirmişti. Lukacs'a göre O, felsefenin Monet'iydi ve henüz ardından bir Cezanne gelmemişti!

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat