%27
Şeytanminareleri Hidayet Karakuş
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752209480
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
408
Basım Yeri
Ankara
Baskı
4
Basım Tarihi
2020-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Şeytanminareleri

Yayınevi : Bilgi Yayınevi
68,00TL
49,30TL
%27
Satışta değil
9789752209480
860246
Şeytanminareleri
Şeytanminareleri
49.30

Hidayet Karakuş, Şeytanminareleri'nde 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamının bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini bir bir sıralarken acının toplumsal derinliğini, katliamın görünmeyen yüzünü etkileyici bir anlatımla gösteriyor bize.

2010 Orhan Kemal Roman Armağanı ile 2010 Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Roman Ödülü'nü kazanan, farklı anlatımıyla edebiyatımızda bir ilk kabul edilen bu romanı okurlarımıza gururla sunuyoruz.

“Nilüfer bir boşlukta yüzüyordu gözlerini açtığında. Odalar yüksek duvarlarla çevrili, pencereler büyük camlarla kaplıydı. Sargı bezlerinin arasında kaybolan yüzünün yarısını yok sanıyordu. Yarım yüzle nasıl bir insan olabilir, nasıl bakar aynalara; sokağa nasıl çıkar!”

“Ardı ardına gelmeye başlayan cam kırıklarının şangırtıları, tabana vuran taşların tok sesi kırılan camların bıraktığı boşluktan odalara, odalardan merdiven boşluklarına dolan kalabalığın uğultusuna yol açıyor; yer altında yaşayan canavarların homurtulu uğultusunu yüreklere salıyordu. Sokakta binlerce çığlık yükseliyor, Tanrı'nın tekliği çığrılıyordu. Güneş otelin ön odalarına bütün ışıklarını boca etmiş, her şeyi görmeye çalışıyordu. Belki de tek tanık o olacaktı dünya durdukça.”

  • Açıklama
    • Hidayet Karakuş, Şeytanminareleri'nde 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamının bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini bir bir sıralarken acının toplumsal derinliğini, katliamın görünmeyen yüzünü etkileyici bir anlatımla gösteriyor bize.

      2010 Orhan Kemal Roman Armağanı ile 2010 Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Roman Ödülü'nü kazanan, farklı anlatımıyla edebiyatımızda bir ilk kabul edilen bu romanı okurlarımıza gururla sunuyoruz.

      “Nilüfer bir boşlukta yüzüyordu gözlerini açtığında. Odalar yüksek duvarlarla çevrili, pencereler büyük camlarla kaplıydı. Sargı bezlerinin arasında kaybolan yüzünün yarısını yok sanıyordu. Yarım yüzle nasıl bir insan olabilir, nasıl bakar aynalara; sokağa nasıl çıkar!”

      “Ardı ardına gelmeye başlayan cam kırıklarının şangırtıları, tabana vuran taşların tok sesi kırılan camların bıraktığı boşluktan odalara, odalardan merdiven boşluklarına dolan kalabalığın uğultusuna yol açıyor; yer altında yaşayan canavarların homurtulu uğultusunu yüreklere salıyordu. Sokakta binlerce çığlık yükseliyor, Tanrı'nın tekliği çığrılıyordu. Güneş otelin ön odalarına bütün ışıklarını boca etmiş, her şeyi görmeye çalışıyordu. Belki de tek tanık o olacaktı dünya durdukça.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat