%25
Sedef Saplı Bıçak Miço %15 indirimli Zeki Oğuz
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786053370529
Boyut
11.00x21.50
Sayfa Sayısı
160
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2015-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sedef Saplı Bıçak - Miço

Yazar: Zeki Oğuz
40,00TL
30,00TL
%25
Satışta değil
9786053370529
609068
Sedef Saplı Bıçak - Miço
Sedef Saplı Bıçak - Miço
30.00

Yılmaz (Güney), bir öyküsü nedeniyle aldığı cezayı çektikten sonra sürgün cezasını çekmek üzere Konya'ya gelir. Burada altı aylık bir sürgün dönemi geçirir. Nevşehir'de birlikte yattığı arkadaşları Miço'nun adını verirler ve Yılmaz şehre iner inmez onu bulur. Yılmaz'ı ayakları yere basmaz bir efsane kişisi yapmak isteyen bazı araştırmacılar yalan yanlış şeyler üretirler. Örneğin Agah Özgüç şöyle diyor:

“Bir buçuk yıl hapis yattıktan sonra Konya'ya sürgüne gönderilen Yılmaz Güney, burada bir genelev kadını ile tanışır. Altı aylık sürgünlük döneminde Güney'ın kahrını yalnız bu kadın çeker...”

Ahmet Kahraman'da benzer şeyler yazar.

“...Konya'ya yabancıydı. Ne bildiği ne tanıdığı vardı...” Kahraman, Güney'in geçinebilmek için pavyon fedailiği yaptığını belirtiyor. Yılmaz Güney'in İsviçreli gazeteci Irina Brezna'ya yaptığı açıklama hem Miço'yu doğruluyor hem Konya'daki günlerine ışık tutuyor.

“...Sadece hapishanede yatmış olmam nedeniyle kabadayılar bana yardım etti. Yer buldular, altı ay onlarla kaldım. Onlar bana baktılar.”

  • Açıklama
    • Yılmaz (Güney), bir öyküsü nedeniyle aldığı cezayı çektikten sonra sürgün cezasını çekmek üzere Konya'ya gelir. Burada altı aylık bir sürgün dönemi geçirir. Nevşehir'de birlikte yattığı arkadaşları Miço'nun adını verirler ve Yılmaz şehre iner inmez onu bulur. Yılmaz'ı ayakları yere basmaz bir efsane kişisi yapmak isteyen bazı araştırmacılar yalan yanlış şeyler üretirler. Örneğin Agah Özgüç şöyle diyor:

      “Bir buçuk yıl hapis yattıktan sonra Konya'ya sürgüne gönderilen Yılmaz Güney, burada bir genelev kadını ile tanışır. Altı aylık sürgünlük döneminde Güney'ın kahrını yalnız bu kadın çeker...”

      Ahmet Kahraman'da benzer şeyler yazar.

      “...Konya'ya yabancıydı. Ne bildiği ne tanıdığı vardı...” Kahraman, Güney'in geçinebilmek için pavyon fedailiği yaptığını belirtiyor. Yılmaz Güney'in İsviçreli gazeteci Irina Brezna'ya yaptığı açıklama hem Miço'yu doğruluyor hem Konya'daki günlerine ışık tutuyor.

      “...Sadece hapishanede yatmış olmam nedeniyle kabadayılar bana yardım etti. Yer buldular, altı ay onlarla kaldım. Onlar bana baktılar.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat