Teknik Bilgiler
Stok Kodu
3000546100439
Boyut
135-195
Sayfa Sayısı
128
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Kapak Türü
Karton
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sana Hayret Yakışır

2,90TL
Satışta değil
3000546100439
405295
Sana Hayret Yakışır
Sana Hayret Yakışır
2.90
Bir zamanlar çocuktun, görürdün.
Büyüdün, kör oldun.
Sana bir çocuk dili gerek, "niçin?" diye soracak.
Evvel zaman içinde çocuktun, sorardın.
Büyüdün, unuttun.
ooo
Sen bir kovan olsan, arılar olsa gözlerin.
Konuversen yıldızlara, aylara.
Ak köpüklü dalgalara dokunsan.
Tırmansan tepelere, dağlara.
Hayret sedâsıyla okusan baharın şiirini.
Ve yaldızlı kasidesini yazın.

"Sana Hayret Yakışır" ağacından bir yapraktı bu, gördünüz...
İnci dizileri gibi şiirli cümlelerle varlıkların özünü sorgulayan, dıştan bakılınca çirkin gibi görünen olaylarda bile güzellikler bulunduğunu sezdiren denemeler...
Hayat sahnesinde birer bulut gölgesi hızıyla kayıp giden insan figürlerini, sanat aynasında yansıtarak belirgin kılan öyküler...
Yaşantılarımızın satır araları gün yüzüne çıkartılıyor, birer düşünce konusu, birer duygu objesi yapılıyor.
İnsanı evrenin orta yerine konumlandırma çabası seziliyor her yazıda.
Evrendeki insanı ve insandaki evreni tanımlama, bir bakıma ruh zemininde yeniden üretme gayreti...
Uzun söze ne gerek var, kitap anlatsın kendini...
İyi okumalar...
  • Açıklama
    • Bir zamanlar çocuktun, görürdün.
      Büyüdün, kör oldun.
      Sana bir çocuk dili gerek, "niçin?" diye soracak.
      Evvel zaman içinde çocuktun, sorardın.
      Büyüdün, unuttun.
      ooo
      Sen bir kovan olsan, arılar olsa gözlerin.
      Konuversen yıldızlara, aylara.
      Ak köpüklü dalgalara dokunsan.
      Tırmansan tepelere, dağlara.
      Hayret sedâsıyla okusan baharın şiirini.
      Ve yaldızlı kasidesini yazın.

      "Sana Hayret Yakışır" ağacından bir yapraktı bu, gördünüz...
      İnci dizileri gibi şiirli cümlelerle varlıkların özünü sorgulayan, dıştan bakılınca çirkin gibi görünen olaylarda bile güzellikler bulunduğunu sezdiren denemeler...
      Hayat sahnesinde birer bulut gölgesi hızıyla kayıp giden insan figürlerini, sanat aynasında yansıtarak belirgin kılan öyküler...
      Yaşantılarımızın satır araları gün yüzüne çıkartılıyor, birer düşünce konusu, birer duygu objesi yapılıyor.
      İnsanı evrenin orta yerine konumlandırma çabası seziliyor her yazıda.
      Evrendeki insanı ve insandaki evreni tanımlama, bir bakıma ruh zemininde yeniden üretme gayreti...
      Uzun söze ne gerek var, kitap anlatsın kendini...
      İyi okumalar...
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat