Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789757650058
Boyut
136-195
Sayfa Sayısı
128
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
1989-04
Çeviren
Oktay Döşemeci
Dili
Türkçe

Şahların Şahı

1,36TL
Satışta değil
9789757650058
395558
Şahların Şahı
Şahların Şahı
1.36
1980 yılında İran'da olsaydık ne görürdük? Şahların Şahı, İran'ın son dönem tarihinin, şahın devrilişinin ve İslam hareketinin iktidara gelişinin eski fotoğraflar, ses bandları ve Tahran'da bir otel odasında tutulmuş notlarla yazılmış bir güncesidir.
Polonyalı "devrim muhabiri" Ryszard Kapuscinski, Afrika, Asya ve Güney Amerika'da tam yirmi yedi devrimi içinden izlemiş bir yazar. "Uygar" Avrupa'yla özdeşleşemeyen, kendini alçak üçüncü dünyada rahat hissettiğini söyleyen Kapuscinski, İran sokaklarında ayağa kalkmış bir halkın hissettiklerini yazıyor bu kitabında.
"Bir muhabirin gazeteye çektiği telgraf, haber iletmekte çok kısıtlı bir araç. Her zaman sınırlar var: sözcükler sınırlı, gazetelerin almak istediği haber sınırlı... Oysa özellikle Üçüncü Dünya'da karşılaştığımız gerçeklikler, bir gazetenin elvereceğinden her zaman çok daha zengin ve karmaşık. Gazetede yayımlanamayacak olan haberin kendisi değil, onu çevreleyen şeyler. Ortam, sokakların havası, insanların duyguları, kentteki dedikodu, kokular, gazetenizde 600 sözcük içinde okuduklarınızın bir parçası olan binlerce gerçeklik öğesi..."
  • Açıklama
    • 1980 yılında İran'da olsaydık ne görürdük? Şahların Şahı, İran'ın son dönem tarihinin, şahın devrilişinin ve İslam hareketinin iktidara gelişinin eski fotoğraflar, ses bandları ve Tahran'da bir otel odasında tutulmuş notlarla yazılmış bir güncesidir.
      Polonyalı "devrim muhabiri" Ryszard Kapuscinski, Afrika, Asya ve Güney Amerika'da tam yirmi yedi devrimi içinden izlemiş bir yazar. "Uygar" Avrupa'yla özdeşleşemeyen, kendini alçak üçüncü dünyada rahat hissettiğini söyleyen Kapuscinski, İran sokaklarında ayağa kalkmış bir halkın hissettiklerini yazıyor bu kitabında.
      "Bir muhabirin gazeteye çektiği telgraf, haber iletmekte çok kısıtlı bir araç. Her zaman sınırlar var: sözcükler sınırlı, gazetelerin almak istediği haber sınırlı... Oysa özellikle Üçüncü Dünya'da karşılaştığımız gerçeklikler, bir gazetenin elvereceğinden her zaman çok daha zengin ve karmaşık. Gazetede yayımlanamayacak olan haberin kendisi değil, onu çevreleyen şeyler. Ortam, sokakların havası, insanların duyguları, kentteki dedikodu, kokular, gazetenizde 600 sözcük içinde okuduklarınızın bir parçası olan binlerce gerçeklik öğesi..."
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat