%40
Sadece Sen Murat Ertav
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257190466
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
282
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Sadece Sen

Yazar: Murat Ertav
Yayınevi : Tilki Kitap
55,00TL
33,00TL
%40
Satışta değil
9786257190466
863861
Sadece Sen
Sadece Sen
33.00

15 Temmuz darbe girişiminden yaklaşık bir yıl kadar sonra yaşanan bu hikâyede herkes kendinden bir şey bulacak ve kendine bir pay çıkaracak. Ömürlerinde ilk defa âşık olan iki genç, bu aşkı güzel bir izdivaç ile süslemek isteyen iki tertemiz kalp ve aralarına set çeken 15 Temmuz darbe girişiminin kırıntıları… Her şey bir konferans ile başladı ve başka bir konferans ile son buldu. Atama bekleyen bir edebiyat öğretmeninin hikâyesi.

Rivayet edilir ki çok eski zamanda bir köyde üç kör yaşarmış. Bu köye bir gün bir fil getirmişler. Bu üç köre de “Bu nedir?” diye sormuşlar. Körlerden biri filin bacağını tutmuş, diğeri kulağını tutmuş, üçüncüsü de dişini tutmuş. Filin bacağını tutan “Bu, olsa olsa sütun gibi bir şey.” demiş, kulağını tutan “Bu, yüzeyi yumuşak fakat içi sert halı gibi bir şey.” demiş, filin dişini tutan kör de “Bu tuttuğum olsa olsa ucu sivri bir kazık.” demiş. Şimdi, bu üç körden hiçbiri fili tarif edemedi. Niçin? Çünkü filin tamamını göremediler, fili parça hâlinde gördüler. İşte İslam âleminin içinde bulunduğu durum aynen böyledir: Tüm İslami tarikatlar, cemaatler, kurum ve kuruluşlar kendi yaptıklarının İslam'ın özü ve hakikati olduğunu sanıyor; hâlbuki hiçbiri İslam'ın sadece bir parçasıyla uğraştığını, oyalandığını bilmiyor. Belki biliyor ama menfaatleri gereği bilmezden geliyor. Kimisi sadece tasavvuf cephesini ele alıyor, kimisi sadece zikir cephesini ele alıyor, kimisi ilim cephesini ele alıyor, kimisi de sadece cihat cephesini ele alıyor. Hepsi İslam'ın bir parçası ama tamamı değil. Mesele, İslam'ın tamamını ele almak.

  • Açıklama
    • 15 Temmuz darbe girişiminden yaklaşık bir yıl kadar sonra yaşanan bu hikâyede herkes kendinden bir şey bulacak ve kendine bir pay çıkaracak. Ömürlerinde ilk defa âşık olan iki genç, bu aşkı güzel bir izdivaç ile süslemek isteyen iki tertemiz kalp ve aralarına set çeken 15 Temmuz darbe girişiminin kırıntıları… Her şey bir konferans ile başladı ve başka bir konferans ile son buldu. Atama bekleyen bir edebiyat öğretmeninin hikâyesi.

      Rivayet edilir ki çok eski zamanda bir köyde üç kör yaşarmış. Bu köye bir gün bir fil getirmişler. Bu üç köre de “Bu nedir?” diye sormuşlar. Körlerden biri filin bacağını tutmuş, diğeri kulağını tutmuş, üçüncüsü de dişini tutmuş. Filin bacağını tutan “Bu, olsa olsa sütun gibi bir şey.” demiş, kulağını tutan “Bu, yüzeyi yumuşak fakat içi sert halı gibi bir şey.” demiş, filin dişini tutan kör de “Bu tuttuğum olsa olsa ucu sivri bir kazık.” demiş. Şimdi, bu üç körden hiçbiri fili tarif edemedi. Niçin? Çünkü filin tamamını göremediler, fili parça hâlinde gördüler. İşte İslam âleminin içinde bulunduğu durum aynen böyledir: Tüm İslami tarikatlar, cemaatler, kurum ve kuruluşlar kendi yaptıklarının İslam'ın özü ve hakikati olduğunu sanıyor; hâlbuki hiçbiri İslam'ın sadece bir parçasıyla uğraştığını, oyalandığını bilmiyor. Belki biliyor ama menfaatleri gereği bilmezden geliyor. Kimisi sadece tasavvuf cephesini ele alıyor, kimisi sadece zikir cephesini ele alıyor, kimisi ilim cephesini ele alıyor, kimisi de sadece cihat cephesini ele alıyor. Hepsi İslam'ın bir parçası ama tamamı değil. Mesele, İslam'ın tamamını ele almak.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat