%15
Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi %15 indirimli Sezai
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054326822
Boyut
13.00x21.00
Sayfa Sayısı
224
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2013
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli EğitimiSağır Dilsiz ve Körler Mektebi

Yazar: Sezai Balcı
Yayınevi : Libra Yayınları
55,00TL
46,75TL
%15
Satışta değil
9786054326822
546795
Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi
Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi Sağır Dilsiz ve Körler Mektebi
46.75

Bu çalışmada işitme, konuşma ve görme engelli bireylerin Osmanlı Devleti'nde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki eğitim-öğretim faaliyetleri ele alınmıştır. Osmanlı klasik devrinde istihdam edilen engelliler bîzebân denilen sağır ve dilsizlerden seçilmekteydi. Sağır ve dilsizlerin Osmanlı sarayında istihdamına Fatih Sultan Mehmet devrinde başlanmıştır. Padişahın kapısında nöbet tutan bîzebânlar daha çok rikâb günlerindeki görüşmeler sırasında Darüssaade ve Silahtâr ağalarıyla, Başçukadâr, Sırkâtibi ve Hazine Kethüdası gibi görevlilere Padişah tarafından verilecek olan emirleri bildirirlerdi. Böylece görüşmelerin gizliliği sağlanarak devlet sırlarının ifşa edilmesi engellenirdi. Sağır ve dilsizler gizlilik ve güvenlik gerektiren işler dışında Padişahlara musâhiplik yaptıkları gibi zaman zaman da cellât olarak kullanılmışlardır. Saray ve Harem dışında Babıâli, Dâr-ı Şûrâ-yı Askerî Meclisi, Hassa Ordusu Meclisi, Hariciye Nezareti, Meclis-i Vâlâ, Meclis-i Maarif-i Umumiye ve Şûrâ-yı Devlet gibi birçok birimde dilsizler istihdam edilmiştir. Bu gelenek, günümüzde TBMM ve Bakanlar Kurulu toplantılarında sağır ve dilsiz kavasların kullanılmasıyla devam etmektedir. Sultan II. Abdülhamit devrinde büyük bir gelişme gösteren Türk eğitiminin en büyük adımlarından birini de sağır, dilsiz ve görme engellilerin toplumsal hayata dahil olmaları oluşturmaktaydı. Bu amaçla 30 Eylül 1889'da Sağır ve Dilsiz Mektebi açılmıştır. Okula 1891'de de körler sınıfı ilave edilmiştir. II. Abdülhamit döneminde açılan okulun Avrupa standartlarına ulaşamayışı, binadan binaya taşınması, okulun başarısız bir girişim olarak kalmasına sebep olmuştur. Bununla birlikte okulun üniforması, alfabesi, müfredatı ve öğrenciye sunduğu imkânlar özel eğitimde kayda değer adımlardır. Bu haliyle Osmanlı Sağır, Dilsiz ve Ama Mektebi, engelli eğitiminde bir öncü vazifesi görmüştür.

  • Açıklama
    • Bu çalışmada işitme, konuşma ve görme engelli bireylerin Osmanlı Devleti'nde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki eğitim-öğretim faaliyetleri ele alınmıştır. Osmanlı klasik devrinde istihdam edilen engelliler bîzebân denilen sağır ve dilsizlerden seçilmekteydi. Sağır ve dilsizlerin Osmanlı sarayında istihdamına Fatih Sultan Mehmet devrinde başlanmıştır. Padişahın kapısında nöbet tutan bîzebânlar daha çok rikâb günlerindeki görüşmeler sırasında Darüssaade ve Silahtâr ağalarıyla, Başçukadâr, Sırkâtibi ve Hazine Kethüdası gibi görevlilere Padişah tarafından verilecek olan emirleri bildirirlerdi. Böylece görüşmelerin gizliliği sağlanarak devlet sırlarının ifşa edilmesi engellenirdi. Sağır ve dilsizler gizlilik ve güvenlik gerektiren işler dışında Padişahlara musâhiplik yaptıkları gibi zaman zaman da cellât olarak kullanılmışlardır. Saray ve Harem dışında Babıâli, Dâr-ı Şûrâ-yı Askerî Meclisi, Hassa Ordusu Meclisi, Hariciye Nezareti, Meclis-i Vâlâ, Meclis-i Maarif-i Umumiye ve Şûrâ-yı Devlet gibi birçok birimde dilsizler istihdam edilmiştir. Bu gelenek, günümüzde TBMM ve Bakanlar Kurulu toplantılarında sağır ve dilsiz kavasların kullanılmasıyla devam etmektedir. Sultan II. Abdülhamit devrinde büyük bir gelişme gösteren Türk eğitiminin en büyük adımlarından birini de sağır, dilsiz ve görme engellilerin toplumsal hayata dahil olmaları oluşturmaktaydı. Bu amaçla 30 Eylül 1889'da Sağır ve Dilsiz Mektebi açılmıştır. Okula 1891'de de körler sınıfı ilave edilmiştir. II. Abdülhamit döneminde açılan okulun Avrupa standartlarına ulaşamayışı, binadan binaya taşınması, okulun başarısız bir girişim olarak kalmasına sebep olmuştur. Bununla birlikte okulun üniforması, alfabesi, müfredatı ve öğrenciye sunduğu imkânlar özel eğitimde kayda değer adımlardır. Bu haliyle Osmanlı Sağır, Dilsiz ve Ama Mektebi, engelli eğitiminde bir öncü vazifesi görmüştür.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat