%40
Ortaçağ Tarihi (Ciltli) Nermin Özsel
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
3990000049016
Boyut
16.00x24.00
Sayfa Sayısı
594
Basım Yeri
Ankara
Baskı
2
Basım Tarihi
2021
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Ortaçağ TarihiTarih Öğretisi - 2

Yazar: Nermin Özsel
Yayınevi : Gece Kitaplığı
91,00TL
54,60TL
%40
Satışta değil
3990000049016
722037
Ortaçağ Tarihi
Ortaçağ Tarihi Tarih Öğretisi - 2
54.60

Ortaçağ Avrupası gerçek anlamda karanlık bir çağı ve papazların monarşi dönemini yansıtır. İslam Dünyası'nın ve Asya Kıtası'nın aydınlığına karşın Ortaçağ Avrupası, düşüncelerinden dolayı filozofların ateşlerde yakıldığı bir barbarlık çağıdır. Ortaçağ'da kralları bile dize getiren kilise teşkilatı Avrupa'da çok güçlü görünmekte, dayanılmaz boyutlardaki baskısı ile akılcı ve bilimsel çalışmaların karşısında engel olarak dikilmektedir. Bu çağda bilimsel çalışma adına el üstünde tutulan filozoflar ise genellikle imanı esas alan ilahatçılardır. İmanı ön plana çıkaran bu filozoflar, akla savaş açıp, akılcı filozofların düşüncelerini çürütmek için var güçleriyle çalışır görünmekteler. Ortaçağ Avrupa'sı “Skolastik” felsefenin hüküm sürdüğü insan ruhunun, uyduruk sorunların kısır tartışmaları içinde kendini tükettiği bir dönemdir; bir toplu iğnenin ucuna kaç melek sığacağı ya da insan aklının Ay'da yeri olup olmadığı gibi gülünç tartışmalar gibi ruhun ve bir yargının uzayda yer kaplayıp kaplamadığı tarzında anlamsız tartışmalardır bunlar. Bu tartışmalardan sıkıldıysanız dünya edebiyatının en güçlü yazarlarından Johann Wolfgang von Goethe'nin söylemiyle, “İtiraf et! Doğunun şairleri daha büyüktür, biz Batınınkilerden” deyip Ömer Hayyam'dan, İranlı Sadi'den, Hafız'dan, Firdevsi'den, İbn Hazm'ın “Güvercin gerdanlığı”ndan dizeler okuyabilir veya kaval ezgileri eşliğinde Orta Asya'nın sonsuz bozkırlarında atlı göçebe kültürüne giriş yapabilirsiniz.

  • Açıklama
    • Ortaçağ Avrupası gerçek anlamda karanlık bir çağı ve papazların monarşi dönemini yansıtır. İslam Dünyası'nın ve Asya Kıtası'nın aydınlığına karşın Ortaçağ Avrupası, düşüncelerinden dolayı filozofların ateşlerde yakıldığı bir barbarlık çağıdır. Ortaçağ'da kralları bile dize getiren kilise teşkilatı Avrupa'da çok güçlü görünmekte, dayanılmaz boyutlardaki baskısı ile akılcı ve bilimsel çalışmaların karşısında engel olarak dikilmektedir. Bu çağda bilimsel çalışma adına el üstünde tutulan filozoflar ise genellikle imanı esas alan ilahatçılardır. İmanı ön plana çıkaran bu filozoflar, akla savaş açıp, akılcı filozofların düşüncelerini çürütmek için var güçleriyle çalışır görünmekteler. Ortaçağ Avrupa'sı “Skolastik” felsefenin hüküm sürdüğü insan ruhunun, uyduruk sorunların kısır tartışmaları içinde kendini tükettiği bir dönemdir; bir toplu iğnenin ucuna kaç melek sığacağı ya da insan aklının Ay'da yeri olup olmadığı gibi gülünç tartışmalar gibi ruhun ve bir yargının uzayda yer kaplayıp kaplamadığı tarzında anlamsız tartışmalardır bunlar. Bu tartışmalardan sıkıldıysanız dünya edebiyatının en güçlü yazarlarından Johann Wolfgang von Goethe'nin söylemiyle, “İtiraf et! Doğunun şairleri daha büyüktür, biz Batınınkilerden” deyip Ömer Hayyam'dan, İranlı Sadi'den, Hafız'dan, Firdevsi'den, İbn Hazm'ın “Güvercin gerdanlığı”ndan dizeler okuyabilir veya kaval ezgileri eşliğinde Orta Asya'nın sonsuz bozkırlarında atlı göçebe kültürüne giriş yapabilirsiniz.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat