%29
Ölmüşün Yarası Sarılır mı? Recai Karahan
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059273350
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
176
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Ölmüşün Yarası Sarılır mı?

16,67TL
11,67TL
%29
Satışta değil
9786059273350
709493
Ölmüşün Yarası Sarılır mı?
Ölmüşün Yarası Sarılır mı?
11.67

“Ölmüşün Yarası Sarılır mı?”

Hayatımızda kaybolan değerleri, yok olmaya yüz tutan maneviyatı çarpıcı ve yalın bir şekilde gözler önüne seriyor.

Bu kitabı okurken vicdanınızla baş başa kalacaksınız. İnsanın kendini sorgulamaya iten, varoluşunun sebebini sorduran bir yapıt!

Aslında bu hikayeler hiçbirimize uzak değil. Tam tersine; ailemizde, içimizde, etrafımızda yaşanan ama görmezden geldiğimiz, kimi zaman kabul etmediğimiz, şişirilmiş egolarımızın vahim sonuçlarını anlatıyor.

Derinden ve etkileyici tarzıyla, “Ölmüşün Yarası Sarılır mı?” bilinmezlikleri, farklı yaşamları anlatmasından öte; unuttuklarımızın, geleceğimiz olduğunu hatırlatıyor.

“...Ruhlar feryat ediyordu. Bedenler çıkarılmayı bekliyordu.

Yaşanmış hayatlar, kanatlanıp uçmuştu. İhtiraslar, küskünlükler, kibirler, sevgiler, ayrılıklar, hasretler, özlemler, muhabbetler, aşklar; sıkışıp kalmıştı yıkıntılarda. Feryat eden yok! Bağıran yok! Çağıran yok! Haykıran yok!
Gel diyebilen yok…

  • Açıklama
    • “Ölmüşün Yarası Sarılır mı?”

      Hayatımızda kaybolan değerleri, yok olmaya yüz tutan maneviyatı çarpıcı ve yalın bir şekilde gözler önüne seriyor.

      Bu kitabı okurken vicdanınızla baş başa kalacaksınız. İnsanın kendini sorgulamaya iten, varoluşunun sebebini sorduran bir yapıt!

      Aslında bu hikayeler hiçbirimize uzak değil. Tam tersine; ailemizde, içimizde, etrafımızda yaşanan ama görmezden geldiğimiz, kimi zaman kabul etmediğimiz, şişirilmiş egolarımızın vahim sonuçlarını anlatıyor.

      Derinden ve etkileyici tarzıyla, “Ölmüşün Yarası Sarılır mı?” bilinmezlikleri, farklı yaşamları anlatmasından öte; unuttuklarımızın, geleceğimiz olduğunu hatırlatıyor.

      “...Ruhlar feryat ediyordu. Bedenler çıkarılmayı bekliyordu.

      Yaşanmış hayatlar, kanatlanıp uçmuştu. İhtiraslar, küskünlükler, kibirler, sevgiler, ayrılıklar, hasretler, özlemler, muhabbetler, aşklar; sıkışıp kalmıştı yıkıntılarda. Feryat eden yok! Bağıran yok! Çağıran yok! Haykıran yok!
      Gel diyebilen yok…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat