%30
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786051211107
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
696
Basım Yeri
Ankara
Baskı
2
Basım Tarihi
2019-09
Çeviren
Fikret Arıt
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Le Comte de Monte-Cristo

Monte Kristo Kontu

Yayınevi : Tema Yayınları
84,00TL
58,80TL
%30
Satışta değil
9786051211107
513339
Monte Kristo Kontu
Monte Kristo Kontu
58.80

“Bu dünyada ne saadet vardır ne de bedbahtlık. Sadece bu hâlin ötekisi ile mukayesesi vardır. Yalnız en büyük ümitsizliği tadan bir kimse en büyük saadeti hissetmeye muktedir olabilir. Yaşamanın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlayabilmek için ölümü istemiş olmak lazımdır.”

“Kendimi, lanetlenmiş bir şehri mahvetmek için gökten inmiş bir ateş bulutu gibi görmeye başladım. Tehlikeli bir sefere çıkacak maceracı bir kaptan gibi hazırlıklarımı yaptım, silahlarımı doldurdum, her türlü hücum ve savunma tedbirini aldım, bedenimi en ağır hareketlere, ruhumu en şiddetli sarsıntılara alıştırdım. Koluma öldürmeyi, gözlerime ızdırabı seyretmeyi, dudaklarıma en müthiş hâllerde bile gülümsemeyi öğrettim. Bir zamanlar olduğum gibi iyi, inanan ve affeden insandan; kinci kurnaz ve zalim yahut sağır gibi duygusuz ve kader gibi kör bir insan meydana getirdim. Sonra önümde uzanan yola koyuldum; karşıma çıkanları felaket içinde bırakarak hedefime ulaştım.”

Mercédés, “Yeter Edmond!” dedi. “Seni tanıyan tek kadının, aynı zamanda seni anlayan tek kimse olduğunu söylersem inan bana. Beni yolunda ezseydin bile sana yine hayran olacaktım Edmond. Benimle geçmiş arasında nasıl geniş bir uçurum varsa seninle öbür erkeklerin arasında da öyle geniş bir uçurum var. Benim için en büyük işkence, seni başkaları ile karşılaştırmak olmuştur, inan bana çünkü dünyada senin gibi olan ve sana benzeyen hiç kimse yoktur. Artık bana ‘Hoşça kal!' de Edmond ve ayrılalım...”

  • Açıklama
    • “Bu dünyada ne saadet vardır ne de bedbahtlık. Sadece bu hâlin ötekisi ile mukayesesi vardır. Yalnız en büyük ümitsizliği tadan bir kimse en büyük saadeti hissetmeye muktedir olabilir. Yaşamanın ne kadar güzel bir şey olduğunu anlayabilmek için ölümü istemiş olmak lazımdır.”

      “Kendimi, lanetlenmiş bir şehri mahvetmek için gökten inmiş bir ateş bulutu gibi görmeye başladım. Tehlikeli bir sefere çıkacak maceracı bir kaptan gibi hazırlıklarımı yaptım, silahlarımı doldurdum, her türlü hücum ve savunma tedbirini aldım, bedenimi en ağır hareketlere, ruhumu en şiddetli sarsıntılara alıştırdım. Koluma öldürmeyi, gözlerime ızdırabı seyretmeyi, dudaklarıma en müthiş hâllerde bile gülümsemeyi öğrettim. Bir zamanlar olduğum gibi iyi, inanan ve affeden insandan; kinci kurnaz ve zalim yahut sağır gibi duygusuz ve kader gibi kör bir insan meydana getirdim. Sonra önümde uzanan yola koyuldum; karşıma çıkanları felaket içinde bırakarak hedefime ulaştım.”

      Mercédés, “Yeter Edmond!” dedi. “Seni tanıyan tek kadının, aynı zamanda seni anlayan tek kimse olduğunu söylersem inan bana. Beni yolunda ezseydin bile sana yine hayran olacaktım Edmond. Benimle geçmiş arasında nasıl geniş bir uçurum varsa seninle öbür erkeklerin arasında da öyle geniş bir uçurum var. Benim için en büyük işkence, seni başkaları ile karşılaştırmak olmuştur, inan bana çünkü dünyada senin gibi olan ve sana benzeyen hiç kimse yoktur. Artık bana ‘Hoşça kal!' de Edmond ve ayrılalım...”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat