%35
Mana Aleminin Üç Efendisi Ziya Avşar
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056631566
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
1
Baskı
1
Basım Tarihi
2016-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Mana Aleminin Üç EfendisiŞems-i Tebrizi - Mevlana - Yunus Emre

Yazar: Ziya Avşar
Yayınevi : İncir Yayıncılık
17,13TL
11,13TL
%35
Satışta değil
9786056631566
708415
Mana Aleminin Üç Efendisi
Mana Aleminin Üç Efendisi Şems-i Tebrizi - Mevlana - Yunus Emre
11.13

Her medeniyet dille kurulur. Medeniyetin niteliği dilin niteliğinden anlaşılır. İslam medeniyeti içinde ürettiğimiz dil, irfâni bir dildir. İrfâni dilin özelliği hem zekadan hem gönülden beslenmesidir. Bu dil mânâ âlemi ile sıkı şekilde temas kuran bir özellik gösterir. Mânâ alemi ile temas kuran bir dil fâni olanın değil, bâki olanın peşine düşer. Bir anlamda idrâk hamlelerine ölümsüz bir dil rehberlik eder. Bu dille konuşan kişiler de bu dili içeren eserler de ölümsüz eserlerdir. Bu kitapta bu dili, tasavvufi süreç içerisinde en iyi kullanan ve bilen üç büyük velinin dil ve düşünce sırlarına doğru bir yolculuğa çıkacaksınız. Uyanık okuyucu onların açtığı kapıdan girmesini ve onların açtığı pencereden bakmasını bilirse bu okuma macerasından bambaşka bir göz ve idrâkle dönecektir kendi dünyasına. Bu dil, bildiğimiz kelimelerden oluşsa bile özünde sembolik be metaforik bir dildir. Dolayısıyla bu dilin temeli bir hakikat çınarı, dalları da o hakikatin parçalarıdır. Bu durumda okuyucunun kelimelerin dış yüzüne ve zahirine takılmadan iç yüzüne ve batınına dikkat kesilmesi gerekir. Bu dilin kelimeleri: gösteren, çağıran ve işittiren kelimelerdir. Onların sesi bir büyük orman ve okyanusun uğultusuna dahildir. Onları okurken aynı zamanda bu sesleri dinlemesini de bilmek lazımdır.

  • Açıklama
    • Her medeniyet dille kurulur. Medeniyetin niteliği dilin niteliğinden anlaşılır. İslam medeniyeti içinde ürettiğimiz dil, irfâni bir dildir. İrfâni dilin özelliği hem zekadan hem gönülden beslenmesidir. Bu dil mânâ âlemi ile sıkı şekilde temas kuran bir özellik gösterir. Mânâ alemi ile temas kuran bir dil fâni olanın değil, bâki olanın peşine düşer. Bir anlamda idrâk hamlelerine ölümsüz bir dil rehberlik eder. Bu dille konuşan kişiler de bu dili içeren eserler de ölümsüz eserlerdir. Bu kitapta bu dili, tasavvufi süreç içerisinde en iyi kullanan ve bilen üç büyük velinin dil ve düşünce sırlarına doğru bir yolculuğa çıkacaksınız. Uyanık okuyucu onların açtığı kapıdan girmesini ve onların açtığı pencereden bakmasını bilirse bu okuma macerasından bambaşka bir göz ve idrâkle dönecektir kendi dünyasına. Bu dil, bildiğimiz kelimelerden oluşsa bile özünde sembolik be metaforik bir dildir. Dolayısıyla bu dilin temeli bir hakikat çınarı, dalları da o hakikatin parçalarıdır. Bu durumda okuyucunun kelimelerin dış yüzüne ve zahirine takılmadan iç yüzüne ve batınına dikkat kesilmesi gerekir. Bu dilin kelimeleri: gösteren, çağıran ve işittiren kelimelerdir. Onların sesi bir büyük orman ve okyanusun uğultusuna dahildir. Onları okurken aynı zamanda bu sesleri dinlemesini de bilmek lazımdır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat