Makamat-ı Evliya Akşemseddin Metin Çelik
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055350109
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
72
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
2
Basım Tarihi
2013
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Makamat-ı Evliya Akşemseddin

Yazar: Metin Çelik
Yayınevi : Özgü Yayınları
6,40TL
Satışta değil
9786055350109
672544
Makamat-ı Evliya Akşemseddin
Makamat-ı Evliya Akşemseddin
6.40

Zevk-ü sefâya bir tepki olarak doğan İslâm sûfîliği, yerin göğün gerçek sahibi, efendisi Allaha kulluğu hedeflemiştir. İç âlemi nurlandırmak, hakîkat-ı Muhammediyyeye (insan-ı kâmile) nâil olmak onların en büyük arzusuydu. Bu duygular içinde hayatlarını idâme ettiren büyük sûfîler, Uzakdoğuda, Anadolu da, erişebildikleri her yerde Müslümanlığı anlatmışlardır. Onların bu alçak gönüllü, ahlâklı duruş ve yaşamları karşısında geniş halk kitleleri Müslümanlığı kabul etmişlerdi. Hatta ilk sûfiler, kendilerini geniş halk topluluklarının içine atmışlar, gelene-geçene dinin özü hakkında bilgi vermişlerdir. İşte Akşemseddin hazretleri de bu kutlu yolu tutmuş, yetmiş yıllık ömrünü hak ve hakîkat yoluna feda etmiştir. Herkesin konuşmakta, ifâde etmekte zorlandıkları ve sırlarını halktan sakladıkları bir zamanda, bu meseleler hakkında konuşmuş, bu kıymetli eserinde Tasavvuf terimlerini, özellikle de Ricâlul-Gayb ve Rûh-ı Muhammediyye konusunu veciz bir şekilde anlatarak, içinde bulunduğu konumu ifâde etmekten çekinmemiştir.

  • Açıklama
    • Zevk-ü sefâya bir tepki olarak doğan İslâm sûfîliği, yerin göğün gerçek sahibi, efendisi Allaha kulluğu hedeflemiştir. İç âlemi nurlandırmak, hakîkat-ı Muhammediyyeye (insan-ı kâmile) nâil olmak onların en büyük arzusuydu. Bu duygular içinde hayatlarını idâme ettiren büyük sûfîler, Uzakdoğuda, Anadolu da, erişebildikleri her yerde Müslümanlığı anlatmışlardır. Onların bu alçak gönüllü, ahlâklı duruş ve yaşamları karşısında geniş halk kitleleri Müslümanlığı kabul etmişlerdi. Hatta ilk sûfiler, kendilerini geniş halk topluluklarının içine atmışlar, gelene-geçene dinin özü hakkında bilgi vermişlerdir. İşte Akşemseddin hazretleri de bu kutlu yolu tutmuş, yetmiş yıllık ömrünü hak ve hakîkat yoluna feda etmiştir. Herkesin konuşmakta, ifâde etmekte zorlandıkları ve sırlarını halktan sakladıkları bir zamanda, bu meseleler hakkında konuşmuş, bu kıymetli eserinde Tasavvuf terimlerini, özellikle de Ricâlul-Gayb ve Rûh-ı Muhammediyye konusunu veciz bir şekilde anlatarak, içinde bulunduğu konumu ifâde etmekten çekinmemiştir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat