%45
Madalyonun Tersi - Abdülhamid'in Bilinmeyenleri Samih Nafiz Tansu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786058015524
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
192
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Madalyonun Tersi - Abdülhamid'in Bilinmeyenleri

22,00TL
12,10TL
%45
Satışta değil
9786058015524
829556
Madalyonun Tersi - Abdülhamid'in Bilinmeyenleri
Madalyonun Tersi - Abdülhamid'in Bilinmeyenleri
12.10

Babam, Sadrazam Avlonyalı Ferit Paşa, Sultan Abdülhamit'i 1903'te tanımıştı. Konya valisi bulunduğu sırada saraydan bir davet almış ve alelacele İstanbul'a gelmişti. Dostları da haberi almış olacaklar ki onu tebrik ediyor:
- Haydi, hayırlısı herhalde rütbesi vezirlik makamına yükseltilecek! diyorlardı. Çok iyi hatırlıyordu, soğuk bir sonbahar günü idi. Yıldız Sarayı'nda mabeyn odasında bekledikten sonra huzura kabul edilmişti. Babam diyor ki:
- Padişah oturduğu koltukta bana şöyle hitap etmişti:
- Buyurun Ferit Bey oğlum... Konya'daki çalışmalarınızı memnuniyetle öğrendim. Daha evvel de 16 sene Şurayı Devlet'te bulunmuşsunuz. Bu sıkıntılı zamanda size evvela vezirlik makamı veriyorum, sonra da sadrazamlık teklif edeceğim, ne dersiniz?Karşımda, orta boylu, siyah sakallı fakat gözleri pırıl pırıl parlayan zeki bakışlı padişah oturuyordu. Adımlarımı atarak yaklaştım, kendilerini etekledim, ellerini uzattılar, onu da heyecanla öptüm; karşılarında yer gösterdiler, oturmamı emrettiler. Oturduk Padişahın halinde birtakım yeni şeyler düşündüğünü gösteren vaziyet vardı. Heyecandan yüzüne bakamıyordum. Fakat birkaç şey söylemek lüzumunu duydum:
- Şevketmeap efendimiz, dedim. Hakkımda gösterdiğiniz teveccühe kalpten teşekkür ederim, en sadık bir bendeniz bulunduğuma hiç şüphe etmeyiniz. Hangi vazifelerde çalışmamı emrederseniz orada ben kulunuzu göreceğiniz muhakkaktır.

  • Açıklama
    • Babam, Sadrazam Avlonyalı Ferit Paşa, Sultan Abdülhamit'i 1903'te tanımıştı. Konya valisi bulunduğu sırada saraydan bir davet almış ve alelacele İstanbul'a gelmişti. Dostları da haberi almış olacaklar ki onu tebrik ediyor:
      - Haydi, hayırlısı herhalde rütbesi vezirlik makamına yükseltilecek! diyorlardı. Çok iyi hatırlıyordu, soğuk bir sonbahar günü idi. Yıldız Sarayı'nda mabeyn odasında bekledikten sonra huzura kabul edilmişti. Babam diyor ki:
      - Padişah oturduğu koltukta bana şöyle hitap etmişti:
      - Buyurun Ferit Bey oğlum... Konya'daki çalışmalarınızı memnuniyetle öğrendim. Daha evvel de 16 sene Şurayı Devlet'te bulunmuşsunuz. Bu sıkıntılı zamanda size evvela vezirlik makamı veriyorum, sonra da sadrazamlık teklif edeceğim, ne dersiniz?Karşımda, orta boylu, siyah sakallı fakat gözleri pırıl pırıl parlayan zeki bakışlı padişah oturuyordu. Adımlarımı atarak yaklaştım, kendilerini etekledim, ellerini uzattılar, onu da heyecanla öptüm; karşılarında yer gösterdiler, oturmamı emrettiler. Oturduk Padişahın halinde birtakım yeni şeyler düşündüğünü gösteren vaziyet vardı. Heyecandan yüzüne bakamıyordum. Fakat birkaç şey söylemek lüzumunu duydum:
      - Şevketmeap efendimiz, dedim. Hakkımda gösterdiğiniz teveccühe kalpten teşekkür ederim, en sadık bir bendeniz bulunduğuma hiç şüphe etmeyiniz. Hangi vazifelerde çalışmamı emrederseniz orada ben kulunuzu göreceğiniz muhakkaktır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat