%35
Leyl Suresi Cemalnur Sargut
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059901772
Boyut
15.00x24.00
Sayfa Sayısı
208
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Leyl SuresiGece ve Gündüzün Sırrı

49,00TL
31,85TL
%35
Satışta değil
9786059901772
859717
Leyl Suresi
Leyl Suresi Gece ve Gündüzün Sırrı
31.85

Mekke döneminde inen ve 21 âyetten oluşan Leyl Sûresi; hüsnâyı tasdik, takvâ ve Allah rızası için infak etmenin öneminden bahsetmektedir.

Hüsnâyı tasdik, “Allah'ın isimlerinin gerektirdiği neticeleri kabul etmektir.” Hüsnâyı tasdik'ten gaye; hiç kimseyi kınamamak, hiç kimsede abes görmemek, herkesin kendi vazifesini yaptığını kabul etmektir. Çünkü herkes ezelî ismine göre hareket eder. Bu durumda kınanacak hiçbir şey yoktur. O halde bize düşen, herkesin ezelî ismine göre hareket ettiğini kabul etmek, ancak hareketi yapma şeklinden dolayı cezâ göreceğini bilmektir. Yani zarar verirse karşılığında o da zarar görecektir; iyilik yaparsa karşılığında o da iyilik görecektir.

Abdülkādir-i Geylânî, gerçek takvâyı şöyle açıklar: “Kalbindeki bütün düşüncelerini toplayıp bir tabağın içine koysan ve onu üstü açık bir halde çarşıda bütün halka sunsan, eğer onda utanacağın bir şey yoksa, işte bu, takvâdır.”

Sülemî infak etmeye dair şu hadisi nakleder: “Hz. Aişe'nin (r.a) şöyle dediği rivâyet edildi: Allah'ın Resûlü'ne (s.a.s) bir koyun hediye edildi. Koyunu taksim etti. Dedim ki: ‘Bize sadece boynu kaldı.' Allah'ın Resûlü (s.a.s) buyurdu ki: ‘Bize boynu hariç tamamı kaldı.'”

  • Açıklama
    • Mekke döneminde inen ve 21 âyetten oluşan Leyl Sûresi; hüsnâyı tasdik, takvâ ve Allah rızası için infak etmenin öneminden bahsetmektedir.

      Hüsnâyı tasdik, “Allah'ın isimlerinin gerektirdiği neticeleri kabul etmektir.” Hüsnâyı tasdik'ten gaye; hiç kimseyi kınamamak, hiç kimsede abes görmemek, herkesin kendi vazifesini yaptığını kabul etmektir. Çünkü herkes ezelî ismine göre hareket eder. Bu durumda kınanacak hiçbir şey yoktur. O halde bize düşen, herkesin ezelî ismine göre hareket ettiğini kabul etmek, ancak hareketi yapma şeklinden dolayı cezâ göreceğini bilmektir. Yani zarar verirse karşılığında o da zarar görecektir; iyilik yaparsa karşılığında o da iyilik görecektir.

      Abdülkādir-i Geylânî, gerçek takvâyı şöyle açıklar: “Kalbindeki bütün düşüncelerini toplayıp bir tabağın içine koysan ve onu üstü açık bir halde çarşıda bütün halka sunsan, eğer onda utanacağın bir şey yoksa, işte bu, takvâdır.”

      Sülemî infak etmeye dair şu hadisi nakleder: “Hz. Aişe'nin (r.a) şöyle dediği rivâyet edildi: Allah'ın Resûlü'ne (s.a.s) bir koyun hediye edildi. Koyunu taksim etti. Dedim ki: ‘Bize sadece boynu kaldı.' Allah'ın Resûlü (s.a.s) buyurdu ki: ‘Bize boynu hariç tamamı kaldı.'”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat