%39
Lale Devri Çocuklarıyız Biz - Yalan mı? Halil Şahin
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059184960
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
340
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Lale Devri Çocuklarıyız Biz - Yalan mı?

Yazar: Halil Şahin
Yayınevi : Kuzgun Kitap
14,81TL
8,89TL
%39
Satışta değil
9786059184960
719838
Lale Devri Çocuklarıyız Biz - Yalan mı?
Lale Devri Çocuklarıyız Biz - Yalan mı?
8.89

Öylesine bir ülkeydi ki; gülerlerdi, ağlanacak hallerine!

Cennet gibi bir ülkedesiniz, “Devlet malı deniz, yemeyen domuz!” dediler; ama bizlerden çok onlardı aksırıncaya, tıksırıncaya dek yiyip, içenler. Bitiremediler…

Bir Mustafa doğdu bu verimli topraklarda, Kemal oldu: “Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler, önce onurlarını, sonra özgürlüklerini, daha sonra geleceklerini yitirmeye mahkûmdurlar.” dedi, ama duyan da olmadı…

Korktular; ürperiyorlardı, üşümüştü yaz günlerinde dahi, açlığından tenler kemiğe yapışıyor, nefesler kokuyordu.

Ve nihayet, ayakta duramaz hale gelip; dermansızlıktan üretemez, dik duramaz oldular.

Bilgisizlikleri çaresiz kıldı, ümmet oldular. Önce onurlarını, sonra özgürlüklerini, daha sonra da geleceklerini yitirmeye mahkûm oldular…

Üretimden ırak, göze ve kulağa hoş gelen süslemeler, bezeme ler ve cümbüşüyle karışık, Hasan Sabah'ın Alamut'u örneği Cennet'te yaşıyorlardı artık!

  • Açıklama
    • Öylesine bir ülkeydi ki; gülerlerdi, ağlanacak hallerine!

      Cennet gibi bir ülkedesiniz, “Devlet malı deniz, yemeyen domuz!” dediler; ama bizlerden çok onlardı aksırıncaya, tıksırıncaya dek yiyip, içenler. Bitiremediler…

      Bir Mustafa doğdu bu verimli topraklarda, Kemal oldu: “Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler, önce onurlarını, sonra özgürlüklerini, daha sonra geleceklerini yitirmeye mahkûmdurlar.” dedi, ama duyan da olmadı…

      Korktular; ürperiyorlardı, üşümüştü yaz günlerinde dahi, açlığından tenler kemiğe yapışıyor, nefesler kokuyordu.

      Ve nihayet, ayakta duramaz hale gelip; dermansızlıktan üretemez, dik duramaz oldular.

      Bilgisizlikleri çaresiz kıldı, ümmet oldular. Önce onurlarını, sonra özgürlüklerini, daha sonra da geleceklerini yitirmeye mahkûm oldular…

      Üretimden ırak, göze ve kulağa hoş gelen süslemeler, bezeme ler ve cümbüşüyle karışık, Hasan Sabah'ın Alamut'u örneği Cennet'te yaşıyorlardı artık!

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat