%25
Kadın,Küreselleşme ve “yeni”-ataerki Cahide Sarı
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789756361467
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
227
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2007-03
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Küreselleşme Kadın ve Yeni - Ataerki

Yazar: Derleme
Yayınevi : Ütopya Yayınevi
45,00TL
33,75TL
%25
Satışta değil
9789756361467
556202
Küreselleşme Kadın ve Yeni - Ataerki
Küreselleşme Kadın ve Yeni - Ataerki
33.75

Belki sonda söylenmesi gerekeni başta söylemekte yarar var: bu kitapta yer alan yazılar ‘feminist' bir bakış açısıyla kaleme alınmadı. Evet, her biri, kadınları boyunduruk altında tutan binlerce yıllık ataerki ve onun ‘postmodern' versiyonu neo-liberal ataerkiyle hesaplaşmayı hedefliyor; ama ‘feminist' bir perspektiften kalkınmıyorlar. Çünkü feminizm tanımı gereği, ‘sınıf/etnisite/toplumsal cinsiyet' eşitsizliklerinin (belki birbiriyle ilişkili, ama) farklı nedensellik ve dinamiklere yaslandığı yolundaki bir önkabulden kalkınmaktadır; dolayısıyla (‘postmodern' olarak tanımlanabilecek) ‘parçalı' bir tasarıma içkindir. Bu kitapta yer alan yazılar ise, sınıf, etnisite/ulus ve/ile toplumsal cinsiyet ilişkilerindeki eşitsizlikler ve hiyerarşik dizilimin ortak bir kaynaktan türediği kavrayışına yaslanıyorlar. Ve bu ortak kaynağı, ‘ataerki' olarak saptıyorlar. Bize göre ataerki nihai olarak ‘iktisadi' (güçlülerin güçsüzleri ve/veya erkeklerin kadınları ‘sömürmesi', ürettikleri artı değere el koyması) olarak açıklanabilecek bir kategori değildir. Ataerkinin daha çok, her türlü sömürü ilişkisini olanaklı kılan, payandalayan ve kendini her türlü sömürü formuna esnekçe uyarlayabilen iktidar/tahakküm, bir başka deyişle gelmiş geçmiş tüm iktidar biçimlerinin asli tanımlayıcısı olarak kavramsallaştırılması gerektiği düşüncesindeyiz. Tahakküm (iktidar) ve sömürü arasında bir öncelik/öndelik-sonralık ilişkisi kurgulanmasındansa, bu ikisinin, madalyonun birbirini mümkün kılan iki yüzü olarak algılanması gerektiğini vurguluyoruz.

  • Açıklama
    • Belki sonda söylenmesi gerekeni başta söylemekte yarar var: bu kitapta yer alan yazılar ‘feminist' bir bakış açısıyla kaleme alınmadı. Evet, her biri, kadınları boyunduruk altında tutan binlerce yıllık ataerki ve onun ‘postmodern' versiyonu neo-liberal ataerkiyle hesaplaşmayı hedefliyor; ama ‘feminist' bir perspektiften kalkınmıyorlar. Çünkü feminizm tanımı gereği, ‘sınıf/etnisite/toplumsal cinsiyet' eşitsizliklerinin (belki birbiriyle ilişkili, ama) farklı nedensellik ve dinamiklere yaslandığı yolundaki bir önkabulden kalkınmaktadır; dolayısıyla (‘postmodern' olarak tanımlanabilecek) ‘parçalı' bir tasarıma içkindir. Bu kitapta yer alan yazılar ise, sınıf, etnisite/ulus ve/ile toplumsal cinsiyet ilişkilerindeki eşitsizlikler ve hiyerarşik dizilimin ortak bir kaynaktan türediği kavrayışına yaslanıyorlar. Ve bu ortak kaynağı, ‘ataerki' olarak saptıyorlar. Bize göre ataerki nihai olarak ‘iktisadi' (güçlülerin güçsüzleri ve/veya erkeklerin kadınları ‘sömürmesi', ürettikleri artı değere el koyması) olarak açıklanabilecek bir kategori değildir. Ataerkinin daha çok, her türlü sömürü ilişkisini olanaklı kılan, payandalayan ve kendini her türlü sömürü formuna esnekçe uyarlayabilen iktidar/tahakküm, bir başka deyişle gelmiş geçmiş tüm iktidar biçimlerinin asli tanımlayıcısı olarak kavramsallaştırılması gerektiği düşüncesindeyiz. Tahakküm (iktidar) ve sömürü arasında bir öncelik/öndelik-sonralık ilişkisi kurgulanmasındansa, bu ikisinin, madalyonun birbirini mümkün kılan iki yüzü olarak algılanması gerektiğini vurguluyoruz.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat