%35
Kültürün Dünyası %15 indirimli Milay Köktürk
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789758988594
Boyut
13.00x21.00
Sayfa Sayısı
368
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Kültürün DünyasıKültür Felsefesine Giriş

Yayınevi : Hece Yayınları
0,00TL
0,00TL
%35
Satışta değil
9789758988594
424864
Kültürün Dünyası
Kültürün Dünyası Kültür Felsefesine Giriş
0.00

Kültürün dünyasında bireyin kesintisiz bir mutluluk havası teneffüs ettiği söylenemez. Birey, arzu özlem ve ihtiraslarını kendinden sıyırıp atmış değildir; o, olumlu veya olumsuz, duygusal ve akılcı tasarı ya da yönelimleriyle, "kendi formunu arayan insan"dır. Kültürün dünyası, bu insana, sadece kendini gerçekleştirme imkânı ve ortamı sunar. Birey, kendi elleriyle bu dünyayı değiştirip daha da geliştirebilir veya kaos haline getirebilir. Kültürün dünyası için kesin olan şey, orada bir durak noktasının olmayışıdır.

20. yüzyılda kültür, bir kavga kavramı oldu. İdeolojilerin egemenlik çağında evrenselci ya da yerelci ideolojiler, hep "kültür varlığı olarak toplum"u hedefledi ve toplumsal yaşantının en temeldeki idesini, kültürü açık veya örtülü olarak, tezleriin merkezine yerleştirdi. Günümüzde de küreselci ideoloji, dünya toplumlarının kültürel dokusuna gözünü dikmiştir. Kültür bugün, belki geçen yüzyıldan daha yoğun olarak bir kavga kavramı olmayı sürdürmektedir. Gerek teorik gerekse pratik zorunluluklardan dolayı, kültürü bilimsel yoldan olduğu kadar felsefî yoldan da kavramaya çalışmak gerekir. Bu eser işte bu çabaya bir katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

  • Açıklama
    • Kültürün dünyasında bireyin kesintisiz bir mutluluk havası teneffüs ettiği söylenemez. Birey, arzu özlem ve ihtiraslarını kendinden sıyırıp atmış değildir; o, olumlu veya olumsuz, duygusal ve akılcı tasarı ya da yönelimleriyle, "kendi formunu arayan insan"dır. Kültürün dünyası, bu insana, sadece kendini gerçekleştirme imkânı ve ortamı sunar. Birey, kendi elleriyle bu dünyayı değiştirip daha da geliştirebilir veya kaos haline getirebilir. Kültürün dünyası için kesin olan şey, orada bir durak noktasının olmayışıdır.

      20. yüzyılda kültür, bir kavga kavramı oldu. İdeolojilerin egemenlik çağında evrenselci ya da yerelci ideolojiler, hep "kültür varlığı olarak toplum"u hedefledi ve toplumsal yaşantının en temeldeki idesini, kültürü açık veya örtülü olarak, tezleriin merkezine yerleştirdi. Günümüzde de küreselci ideoloji, dünya toplumlarının kültürel dokusuna gözünü dikmiştir. Kültür bugün, belki geçen yüzyıldan daha yoğun olarak bir kavga kavramı olmayı sürdürmektedir. Gerek teorik gerekse pratik zorunluluklardan dolayı, kültürü bilimsel yoldan olduğu kadar felsefî yoldan da kavramaya çalışmak gerekir. Bu eser işte bu çabaya bir katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat