%40
Kuleli 1919 - İşgal ve Yokluk Yılları Şeref Tipi
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052494554
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
162
Basım Yeri
Eskişehir
Baskı
1
Basım Tarihi
2019-06
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Kuleli 1919 - İşgal ve Yokluk Yılları

Yazar: Şeref Tipi
Yayınevi : Dorlion Yayınevi
28,00TL
16,80TL
%40
Satışta değil
9786052494554
794633
Kuleli 1919 - İşgal ve Yokluk Yılları
Kuleli 1919 - İşgal ve Yokluk Yılları
16.80

Kuleli'nin açılış müjdesini bekleyenler arasında Fatih'in, Süleymaniye'nin, Kocamustafapaşa'nın, Eyüp'ün tozlu sokaklarının çocukları da vardı.. Dar gelirlilerin ve onlara karışmış yoksulların oturduğu semtlerdi buralar. Varını yoğunu savaşlarda tüketen bir ulusun bir başka çocuklarıydılar onlar... Ekmeğin, etin, şekerin, yağın belge ile dağıtıldığı yıllarda büyüyorlardı... Kuleli açılıyor haberi gelince nasıl sevinmesinler ki... Bir kuru çay demlenemeyen kuşluklar, bir sıcak çorba içilemeyen akşamlar geçiyordu... O çarpık sokakların, yana yatık tahta evlerinde, azılı tahtakurularına kan vere vere solup gidiyorlardı. Babalar, amcalar, ağabeyler on yıldır süren savaşlara gidip, dönememiş olduğundan analar dul ve kimsesizdi... Nereden bulup da yedirip, giydireceklerdi çocuklarını?... Kimisi sokak çöpçüsü, kimisi reji işçisiydi... Çocukların karınları tahta gibiydi işte. Tüm umutları şu Kuleli'nin açılmasındaydı. Ve işte, kimine müjde, kimine oğlancıkları oraya yazılamadığından yas haberi ulaşmıştı. Onlar ağlaşırken, bunlar düğün bayram yapıyorlardı.

  • Açıklama
    • Kuleli'nin açılış müjdesini bekleyenler arasında Fatih'in, Süleymaniye'nin, Kocamustafapaşa'nın, Eyüp'ün tozlu sokaklarının çocukları da vardı.. Dar gelirlilerin ve onlara karışmış yoksulların oturduğu semtlerdi buralar. Varını yoğunu savaşlarda tüketen bir ulusun bir başka çocuklarıydılar onlar... Ekmeğin, etin, şekerin, yağın belge ile dağıtıldığı yıllarda büyüyorlardı... Kuleli açılıyor haberi gelince nasıl sevinmesinler ki... Bir kuru çay demlenemeyen kuşluklar, bir sıcak çorba içilemeyen akşamlar geçiyordu... O çarpık sokakların, yana yatık tahta evlerinde, azılı tahtakurularına kan vere vere solup gidiyorlardı. Babalar, amcalar, ağabeyler on yıldır süren savaşlara gidip, dönememiş olduğundan analar dul ve kimsesizdi... Nereden bulup da yedirip, giydireceklerdi çocuklarını?... Kimisi sokak çöpçüsü, kimisi reji işçisiydi... Çocukların karınları tahta gibiydi işte. Tüm umutları şu Kuleli'nin açılmasındaydı. Ve işte, kimine müjde, kimine oğlancıkları oraya yazılamadığından yas haberi ulaşmıştı. Onlar ağlaşırken, bunlar düğün bayram yapıyorlardı.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat