%35
Kınalı Parmakların Büyüsü Ramazan Yılmaz
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786257681025
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
227
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-01
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Kınalı Parmakların Büyüsü

35,00TL
22,75TL
%35
Satışta değil
9786257681025
859145
Kınalı Parmakların Büyüsü
Kınalı Parmakların Büyüsü
22.75

Sıtkı çok düşünceliydi, neresinden baksa hayra yoramıyordu yaşadıklarını ama kendince bir haklılık payı çıkardı olanlardan, “Benim babam, okuma yazmanın önemini kavrayamadı; iki inek, bir eşek önümde, beni dağda bayırda, ovada yazıda dolandırdı durdu ama ben oğlumu sonuna kadar okutacağım. Yükselebildiği kadar yükselsin, okusun, adam olsun. Büyük adam olamazsa bile, hiç değilse arkamdan bir dua okuyacak kadar dini bütün bir evlât olsun. Ben şimdi neyim böyle? Ölsem, mezarda bile toprağım, benim gibi bir kara cahili kucaklamaktan azap içinde kalır!” diyor, olanların sebebini kendinde buluyordu.

Adam, biricik oğlu Naci'yi işte böyle samimi duygularla Yalvaç İmam Hatip Okulunun orta kısmına yazdırdı. Bu ümitle tam iki sene erzak, temiz çamaşır, odun taşıdı kasabadan. Çoğu zaman bir kamyon bile bulunmazdı da; yağmurlu, karlı soğuk kış günlerinde at sırtında, bazen eşekle Yalvaç yollarına düşerdi. Sırtında heybesiyle, Yalvaç caddelerinde tipik bir yerli halk imajı çizerdi...

  • Açıklama
    • Sıtkı çok düşünceliydi, neresinden baksa hayra yoramıyordu yaşadıklarını ama kendince bir haklılık payı çıkardı olanlardan, “Benim babam, okuma yazmanın önemini kavrayamadı; iki inek, bir eşek önümde, beni dağda bayırda, ovada yazıda dolandırdı durdu ama ben oğlumu sonuna kadar okutacağım. Yükselebildiği kadar yükselsin, okusun, adam olsun. Büyük adam olamazsa bile, hiç değilse arkamdan bir dua okuyacak kadar dini bütün bir evlât olsun. Ben şimdi neyim böyle? Ölsem, mezarda bile toprağım, benim gibi bir kara cahili kucaklamaktan azap içinde kalır!” diyor, olanların sebebini kendinde buluyordu.

      Adam, biricik oğlu Naci'yi işte böyle samimi duygularla Yalvaç İmam Hatip Okulunun orta kısmına yazdırdı. Bu ümitle tam iki sene erzak, temiz çamaşır, odun taşıdı kasabadan. Çoğu zaman bir kamyon bile bulunmazdı da; yağmurlu, karlı soğuk kış günlerinde at sırtında, bazen eşekle Yalvaç yollarına düşerdi. Sırtında heybesiyle, Yalvaç caddelerinde tipik bir yerli halk imajı çizerdi...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat