%35
Kendimi Kazdım %15 indirimli Muharrem Dayanç
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055688950
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
296
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-02
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Kendimi KazdımKaraçam'dan Bosna'ya Bosna'dan Dünya'ya

Yayınevi : Akademik Kitaplar
40,00TL
26,00TL
%35
Satışta değil
9786055688950
604522
Kendimi Kazdım
Kendimi Kazdım Karaçam'dan Bosna'ya Bosna'dan Dünya'ya
26.00

Gün geldi Balkanlardan bir pencere daha açıldı benliğime. Bu sefer nasibim Bosna'nın taşrası Zenica'ydı. Kucağını açtı bana ve hızlandırdı kendime yaptığım yolculuğu bu mütevazı Balkan kasabası. Düşman çizmesine tahammülü olmayan fakir ama onurlu bir dosttu Zenica. Kendi halkına da kucağını açmış,düşmana karşı topraktan, kayadan, ağaçtan siper olmuştu bu gösterişsiz mekan.

Yollar Balkan'dan Avrupa'ya meyletti çok geçmeden. Üçüncü kuşatmayı yaşattık Viyana'ya. Viyana Tuna ile bir başka güzeldi, bir başka akıyordu. Sonra Almanya'yı ve dahi Paris'i dahil ettik bu çemberin içine. Bu şehirlerden aldığımız ders niteliği taşıyan ibretlere hikmet elbisesini giydirerek karşınıza çıkma cesareti gösterdik.

Gönlümüzün feryadına ses bulmaya çalıştık. İçimizde hiç susmayan gurbeti, dinmeyen sızıyı Türkçe ile avutmayı denedik. Bu yüzden bazen yalnızlığın uğultusu sindi imgelere, bazen yağmurun sesi, bazen de toprağın kokusu. Şükür ki hiç eksilmedi üzerimizdeki mavi gök.

  • Açıklama
    • Gün geldi Balkanlardan bir pencere daha açıldı benliğime. Bu sefer nasibim Bosna'nın taşrası Zenica'ydı. Kucağını açtı bana ve hızlandırdı kendime yaptığım yolculuğu bu mütevazı Balkan kasabası. Düşman çizmesine tahammülü olmayan fakir ama onurlu bir dosttu Zenica. Kendi halkına da kucağını açmış,düşmana karşı topraktan, kayadan, ağaçtan siper olmuştu bu gösterişsiz mekan.

      Yollar Balkan'dan Avrupa'ya meyletti çok geçmeden. Üçüncü kuşatmayı yaşattık Viyana'ya. Viyana Tuna ile bir başka güzeldi, bir başka akıyordu. Sonra Almanya'yı ve dahi Paris'i dahil ettik bu çemberin içine. Bu şehirlerden aldığımız ders niteliği taşıyan ibretlere hikmet elbisesini giydirerek karşınıza çıkma cesareti gösterdik.

      Gönlümüzün feryadına ses bulmaya çalıştık. İçimizde hiç susmayan gurbeti, dinmeyen sızıyı Türkçe ile avutmayı denedik. Bu yüzden bazen yalnızlığın uğultusu sindi imgelere, bazen yağmurun sesi, bazen de toprağın kokusu. Şükür ki hiç eksilmedi üzerimizdeki mavi gök.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat