%40
Kazım Koyuncu Didou Nana %15 indirimli Birol Öztürk
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786053244677
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
248
Basım Yeri
Ankara
Baskı
1
Basım Tarihi
2014-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Kazim Koyuncu - Didou Nana

Yayınevi : Yason Yayıncılık
10,00TL
6,00TL
%40
Satışta değil
9786053244677
605036
Kazim Koyuncu - Didou Nana
Kazim Koyuncu - Didou Nana
6.00

Nisan bir başkadır Karadeniz'de...

Hani her mevsimin, her ayın ve o her ayın her gününün ayrı güzellikleri vardır ya muhakkak, nisan bir başka güzeldir. Mevsimleri aylara ayrırırken "nisan ve diğerleri" demeli belki de...

Martla başlasa da Karadeniz'in uyanışı, esas temaşa nisandadır. Nisan, yeniden doğuşun dönülmez noktasıdır. Nisan, gökyüzündeki o kasvetli kasılmaların sona erdiğinin, gökyüzünün dupduru bir mavilikte denize şavkıdığının resimdir. Güneşin erken doğup geç battığı mevsimlerin eşiğidir nisan!

Güneş doğarken de, batarken de, adı "kara" denizi kızıla beler. Sanırsın ki güneş bir tomar ateşmiş de, denizin derinliklerinden, denizi yara kanata doğuyor, akşam olunca da aynı sancılı çırpınmayla, her yanı kızıla boyayarak batıyor denize denize...

Deniz, her sabah güneşi doğururken, her akşam, dipsiz bir mezar gibi, güneşi görmüyor... "Zaman" diyorlardı böylesi tekrarlarda güneşin doğup battığı aralıklara... "Zaman" her defasında dirilip, her dirilmenin ardından yeniden ve aynı şehvetle tükeniyordu.

  • Açıklama
    • Nisan bir başkadır Karadeniz'de...

      Hani her mevsimin, her ayın ve o her ayın her gününün ayrı güzellikleri vardır ya muhakkak, nisan bir başka güzeldir. Mevsimleri aylara ayrırırken "nisan ve diğerleri" demeli belki de...

      Martla başlasa da Karadeniz'in uyanışı, esas temaşa nisandadır. Nisan, yeniden doğuşun dönülmez noktasıdır. Nisan, gökyüzündeki o kasvetli kasılmaların sona erdiğinin, gökyüzünün dupduru bir mavilikte denize şavkıdığının resimdir. Güneşin erken doğup geç battığı mevsimlerin eşiğidir nisan!

      Güneş doğarken de, batarken de, adı "kara" denizi kızıla beler. Sanırsın ki güneş bir tomar ateşmiş de, denizin derinliklerinden, denizi yara kanata doğuyor, akşam olunca da aynı sancılı çırpınmayla, her yanı kızıla boyayarak batıyor denize denize...

      Deniz, her sabah güneşi doğururken, her akşam, dipsiz bir mezar gibi, güneşi görmüyor... "Zaman" diyorlardı böylesi tekrarlarda güneşin doğup battığı aralıklara... "Zaman" her defasında dirilip, her dirilmenin ardından yeniden ve aynı şehvetle tükeniyordu.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat