%35
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789944337908
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
463
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2012-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Kasırganın Çocukları

Yazar: Yaşar Aksan
Yayınevi : Togan Yayıncılık
20,00TL
13,00TL
%35
Satışta değil
9789944337908
474167
Kasırganın Çocukları
Kasırganın Çocukları
13.00
"Bu memleket, dünyanın beklediği, asla ümit etmediği bir eşsiz varlığın yüksek görüntüsüne, yüksek sahne oldu. Bu sahne en az 7000 senelik bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarları ile sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurları ile yıkandı; o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından önce korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı; onların oğlu oldu. Bir gün tabiat çocuğu tabiatın kendisi oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur: Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."-Mustafa Kemal Atatürk-Kasırganın Tam Ortasına Atlamak...Evet bu şartlarda, bu imkansızlıklar içinde böyle bir mücadeleye girişmek tam anlamıyla bir çılgınlıktı. Mustafa Kemal'in deyişi ile "bir kasırganın tam ortasına atılmak" demekti. Bunu da ancak kasırgadan korkmayan; kasırgayı anası, kasırgayı babası bilen; kasırganın çocukları yapabilirdi. Çünkü durum görüldüğünden ve tahmin edildiğinden de vahimdi. Ordu dağıtılmış, silahlara, cephaneye el konulmuştu. Limanlar, demiryolları, köprü ve tüneller işgal edilmiş, üstelik bu işgal, Devleti Aliye'nin başkenti İstanbul'u bile içine alacak şekilde gelişiyordu. Anadolu yer yer işgal altındaydı. Millet aç ve sefildi. Perişan, ümitsiz, karamsar, çaresizdi. Yıllardır birbiri ardına girdiği ve her defasında da kaybettiği savaşlar milletin takadını bitirmiş, milleti adeta tüketmişti. Ama bütün bunlara rağmen Mustafa Kemal inançlıydı, ümitliydi, kararlıydı. O her şeyin bittiğine değil aksine her şeyin yeni başladığına inanıyordu. Çünkü kasırganın çocuğuydu o!Ölümse ölümdü; ister denizde, ister zindanda, ister kör ve serseri bir kurşunla, ya da darağacında. Vatan ve memleket sevdası, Türk milletine aşkı ölümden daha yüceydi.
  • Açıklama
    • "Bu memleket, dünyanın beklediği, asla ümit etmediği bir eşsiz varlığın yüksek görüntüsüne, yüksek sahne oldu. Bu sahne en az 7000 senelik bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarları ile sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurları ile yıkandı; o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından önce korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı; onların oğlu oldu. Bir gün tabiat çocuğu tabiatın kendisi oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur: Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir."-Mustafa Kemal Atatürk-Kasırganın Tam Ortasına Atlamak...Evet bu şartlarda, bu imkansızlıklar içinde böyle bir mücadeleye girişmek tam anlamıyla bir çılgınlıktı. Mustafa Kemal'in deyişi ile "bir kasırganın tam ortasına atılmak" demekti. Bunu da ancak kasırgadan korkmayan; kasırgayı anası, kasırgayı babası bilen; kasırganın çocukları yapabilirdi. Çünkü durum görüldüğünden ve tahmin edildiğinden de vahimdi. Ordu dağıtılmış, silahlara, cephaneye el konulmuştu. Limanlar, demiryolları, köprü ve tüneller işgal edilmiş, üstelik bu işgal, Devleti Aliye'nin başkenti İstanbul'u bile içine alacak şekilde gelişiyordu. Anadolu yer yer işgal altındaydı. Millet aç ve sefildi. Perişan, ümitsiz, karamsar, çaresizdi. Yıllardır birbiri ardına girdiği ve her defasında da kaybettiği savaşlar milletin takadını bitirmiş, milleti adeta tüketmişti. Ama bütün bunlara rağmen Mustafa Kemal inançlıydı, ümitliydi, kararlıydı. O her şeyin bittiğine değil aksine her şeyin yeni başladığına inanıyordu. Çünkü kasırganın çocuğuydu o!Ölümse ölümdü; ister denizde, ister zindanda, ister kör ve serseri bir kurşunla, ya da darağacında. Vatan ve memleket sevdası, Türk milletine aşkı ölümden daha yüceydi.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat